BDP değişirse Türkiye rahatlar
Emin olmak için bir kez daha baktım, doğruymuş: Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, açılış ve temaslar için gittiği Diyarbakırda, Hz. Süleyman Camiinde cuma namazı kılarken, hemen yanı başında bir siyasetçi daha vardı: Diyarbakırın BDPli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir...
BDP bir süreden beri dine saygılı olduğuna dair mesajlar veriyor; ancak verilen mesajlar başkalarının dini istismar ettiğini ileri sürme amaçlı oluyor genellikle... BDPnin yönlendirmesiyle toplu cuma namazları kılındığı da oluyor; ancak esas cemaatin yanında ikinci bir cemaat oluşturarak...
Ak Partili siyasiler ile BDPlileri aynı safta buluşur görmek hakikaten gecikmiş hayırlı bir olay... Osman Baydemirin bu alanda önderliği eline almasını kayda değer buluyorum.
Bölgemiz dünyanın varolan dengelerini sarsan gelişmeler yaşadı, yaşıyor. ABD Iraktan başlayarak bölgeye demokrasi getirmek (!) üzere gönderdiği askerlerini peyderpey geri çekiyor. Niyetinin ciddiliğini Irakta gösterdi ABD; şimdi daha ileri gidip silâh altında tuttuğu asker sayısını bayağı azaltacağını da ilân etti.
ABDnin tepeden tırnağa silâhlı askerleriyle yapamadığını bölge insanı kendi dinamiklerini harekete geçirerek başarabileceğini herkese gösterdi. Otoriter rejimlerde meydanları dolduran kalabalıklar demokrasi taleplerini hayata geçirmenin yöntemini buldular; kullandılar o yöntemi, kullanmayı da sürdürecekler. Süreçten şimdilik etkilenmeyen ülkeler de, göreceksiniz, bir süre sonra demokrasi yolunda adımlar atacaklar...
Geriye dönüşü imkânsız bir süreç yaşanıyor bölgemizde; hem de Türkiyeden etkilenerek...
Etkisini sınırlayan bir sorunu var Türkiyenin... Buna önceleri terör sorunu diyorduk, çok uzun bir süre terörün kökünü kazımak için çaba gösterildi. Şu yakınlarda üstesinden gelmemiz gerekenin Kürt sorunu olduğunu fark ettik ve o yönde çaba gösterilmeye başlandı. Şimdiyse yeni bir ismi var aynı sorunun: PKK sorunu...
Bir ucu İmralıda, diğeri Kandil Dağında bulunan PKK coğrafyasında, dünyanın gittiği yönü ve Türkiyenin bu yeni dünyadaki rolünü doğru okuyamamaktan kaynaklanan sıkıntılar yaşanıyor; bu da sorunu artık PKK sorunu haline getiriyor.
Türkiyenin demokrasisini pekiştirmesi, hak ve özgürlükler alanını genişletmesi, tam anlamıyla bir hukuk devleti haline dönüşmesi gerekiyor. Oysa ne görüyoruz, daha önce o yönde attığı adımlardan bile vazgeçiyor sanki Türkiye. Bunun bir tek sebebi var: PKKnın değişimin durdurulabileceği, terörle de sonuç alınabileceği yanlış beklentisi üzerine oturan nobran tavrı.
Değişim durdurulamaz, ama doğru okunabilir ve gereği yerine getirilebilirse değişimden yararlanılabilir. Dünyadaki değişen şartlarla birlikte kendisini dönüştüren Türkiyede etkili olmanın yolu silâhın namlusundan geçmiyor; etkili olmak isteyen bunu siyasetin araçlarını kullanarak yapabilir. Silâhların sustuğu, siyasetin yönlendirdiği Türkiye, bölgenin demokratikleşmesinde belirleyici güç haline gelecektir.
Osman Baydemirin davranışı BDPye ve bölge siyasetine de yansırsa önümüzdeki yol kısalır. Ülkenin bütününden farklı olunduğu iddiasını sürdürmenin yerini bütünün içinde yer alma anlayışı alınca, emin olsunlar, BDPnin tabanı da yönetimi de rahatlayacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.