Nesillerin nasıl yetişeceğini kimse bilemez
İşimiz kolay değil. Bir yanda konumu itibariyle hemen her konuda düşünce açıklamasının gerekli olduğunu düşünen ve polemik sürecine girildiğinde de genellikle öfkelenen bir Başbakan var.
Bir yanda da Başbakan'ın her sözüne takılan ve bu sözün önünü arkasını pek gözetmeden cevap yetiştirmeye çalışan biz yorumcular varız.
Bu duruma son örnek Başbakan Erdoğan'ın AK Parti il başkanları toplantısında "Dindar bir nesil yetiştirmek hedefimiz" demesi ertesinde kopan yorumsal ve tepkisel fırtına değil mi?
Başbakan Erdoğan bu cümleyi Hükümet Programı'ndan aktararak söylemiş olsa ve bu bir "Devlet Politikası" şeklinde açıklansa, tabii ki çoğulcu ve özgürlükçü demokratik ortamda kabul edilebilir bir söz değildir bu.
Tek tip insan mı?
İdeolojik ve dinsel totaliter rejimlerin tek tip insan yetiştirmek konusundaki girişimleri artık çağ dışı.
İslam dünyasına 21'inci yüzyılda Suudi Arabistan'ın ve İran'ın model olacağını düşünmek, siyasi akla pek sığmaz.
Nitekim Başbakan Erdoğan da Ortadoğu ülkelerine ve mesela Mısır'a "Laik demokrasi"yi örnek göstermiyor mu?
Mısır'da laikliği övüp Türkiye'de bunun tam tersini yapmak ancak "Siyasi tutarsızlık" olabilir.
Siyasi kamplaşmaların ve bitmek tükenmek bilmeyen gergin polemiklerin alanından çıkıp, yurt gerçeklerine dönmeyi denemekte sayılamayacak kadar fazla yarar var.
Türk sosyo-politik yaşamında şu anda çarpıcı biçimde ön plana çıkan gelişmeyi Yeni Şafak'tan Özlem Albayrak pek güzel ve şöyle vurguluyor:
Dindarların sekülerleşmesi
"- Bugün konuşmamız gereken konu gençlerin dindarlaşması mı, yoksa dindarların giderek sekülerleşmesi mi? Ben ikincisi olduğu kanaatindeyim."
Başbakan'ın "Dindar bir nesil yetiştirmek hedefimiz" cümlesini tek başına alıp buna takılmak meselesine gelince...
Bu cümlenin de bir polemiğin parçası ve son noktası olduğunu da gözden kaçırmamamız gerekiyor.
Polemik bir grup CHP'linin İmam Hatiplilere uygulanan katsayı haksızlığını gideren uygulamayı Danıştay'a taşımaları ile başladı.
Başbakan bu girişim üzerine "Niye imam hatiplerden rahatsız oluyorsunuz. Dindar nesiller yetişmesin mi istiyorsunuz" diyerek tepki gösterdi.
Polemik tırmanıyor
Buna karşı CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu "Siz gelmeden önceki nesil dinsiz miydi" diye cevap verdi ve Danıştay başvurusunun CHP olarak değil bireysel yapıldığını söyledi.
Bu polemiğin devamında da Başbakan Erdoğan "Dersim meselesinde parti içinde konuşmayı yasaklıyorsun da, katsayı meselesinde neden sesin çıkmıyor" şeklinde konuştu.
Son noktada da "Dindar bir nesil yetiştirmek hedefimiz"cümlesi geldi.
Nesillerin nasıl yetiştirileceği meselesi pedagogların da eğitimcilerin de cevabını tam olarak bulamadığı bir durumdur.
Kimse bilemez
Bazılarına göre aile ve okul bir yay, çocuk da bir oktur.
Ergenlik çağına kadar yayı ellerinde tutanlar çocuğa yön verirler, öğretilerle doldurup gererler ve hayata atarlar. Ama ondan sonra çocuk hedefini ve hayat tarzını kendisi bulur, seçer.
Muhafazakâr ailede yetişip teokratik eğitim almış çocukların, Batı dünyasında Rönesans'ı ve Reformasyon'u başlattıklarını unutmayalım.
Bizde de bazı İmam Hatipliler, siyasette pek çok Kolejliden daha fazla demokrat, sivilci ve özgürlükçü çıkmadılar mı?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.