Kılıçdaroğlu İngilizce yazarsa...
Kemal Kılıçdaroğlu imzasıyla çıkan bir makale okudum; görüşlerini, eleştiri ve şikâyetlerini net bir biçimde anlatan bir makale... Makale ABD başkentinde çıkan bir gazetede yayımlandığı için İngilizce; bizim gazeteler özet sundu, bir gazetemiz de metni Türkçeye çevirdi.
Anamuhalefet partisi lideri hiç âdeti değilken neden makale yazmaya karar verir? Neden yazı dili olarak İngilizceyi, yayımlanacağı gazete olarak Washington Postu (WP) tercih eder? Daha da önemlisi şu soru: Aydınlarını hapse attığı, fikir özgürlüğünü çiğnediği ve vatandaşlarını korku içerisinde yaşattığı için Türkiyenin başkalarına örnek teşkil edemeyeceği görüşünü Amerikaya anlatmakla ne elde etmeyi umar?
Türkiyede siyasete ilgi duyan, ya da içinde yer aldığı halde bir türlü basamakları tırmanamayan bazıları Washingtondan medet umar. Bunu birinci elden biliyorum. Washington bir dönem orada etkili olduğunu düşündüğü kişilerin peşine takılanlar tarafından yüz sürülen bir türbeye dönmüştü. Belli ki, anamuhalefet partisi lideri de, Washingtondan medet umanlar kervanına katılmış...
Öteki şikâyet konuları şunlar: Yazarlar, yayıncılar hapiste; milletvekili seçilmiş sekiz kişi de haksız yere cezaevinde tutuluyor. 2007de başlamış davalar hâlâ sürüyor. Kılıçdaroğlu Bunları dile getirmem yüzünden savcılar benim hakkımda da soruşturma başlattı; başkanının bir davadan çekilmesini talep ettiği için Anayasa Mahkemesi partimi para cezasına çarptırdı; muhalefet susturuluyor diye de yakınıyor...
Haklı olmak en büyük dokunulmazlıktır diyor ve dokunulmazlığının kaldırılmasını istediğini de anlatıyor...
Kime? Amerikalılara... Ne için? Daha yazısının ilk cümlesinde belirttiği üzere, Washingtonda pek çok kimse Ak Parti Arap Baharına model olur mu? sorusunu tartıştığı için...
CHP lideri, yazısını okuyan Amerikalılara, Model arıyorsanız, başka kapıya demekte...
WPde çıkan yazısında ifade ettiklerini birkaç ay önce yapılan seçim kampanyası sırasında halka da anlatmıştı Kemal Kılıçdaroğlu, bir yıl kadar önceki referandum öncesinde de... Sonucun ne olduğunu biliyoruz: Şikâyet edilen Ak Parti referandumda yüzde 58 ile tezini kabul ettirdi; seçimde de oyunu yüzde 50ye çıkardı...
Bütün kamuoyu yoklamaları bugün seçim olsa Ak Partinin oylarının daha da artacağını gösteriyor...
Zor bir durum gerçekten...
Türkçe ifade ettiğinde kendini halkına anlatamıyor ve beklediği oyu alamıyor; şikâyetlerini İngilizce dile getirince, varsayalım ki muhatapları etkilendi, ne yapmalarını bekliyor Amerikalıların? Bu soruya cevap vermekte zorlanıyorum.
Sakın yapılanı yadırgadığımı düşünmeyiniz; tam tersine CHP adına uzun zamandır ilk derli toplu çalışma sayılabilir WPde çıkan makale... Ayrıca ABDyi Türk siyasetinde taraf olarak gördüğünü belli etmesi bakımından da göz açıcı. Okuyun göreceksiniz, zihniniz de gözünüz de açılacak.
Herhalde biliyordur, ama ben yine de hatırlatayım: Ne olup bittiğinden haberdar olmak için kalabalık bir diplomat ve istihbaratçı ordusu bulunduruyor ülkemizde ABD; düşüncelerini İngilizce ifade etmek yerine Türkçe yayımlasaydı da makalesi muhatap saydıklarınca okunurdu.
Boşuna zahmete girmiş...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.