En soluk mürekkep en güçlü bellekten daha üstündür
Post-modern darbenin gerçekleştirildiği tarih olan 28 Şubat (1997) yaklaştıkça, bu darbeden yararlananlar da, zarar görenler de olayı akıllarında kaldığı biçimde anlatmaya çalışmaktalar.
Bir Çin özdeyişi "En soluk mürekkep bile en güçlü bellekten daha doğru olanı anlatır" diyerek yazılı hafızanın üstünlüğünü pek güzel vurgular.
Yani hatırladıklarımızla gerçekler arasındaki farkları, belgeler sayesinde bulacağımızı beklemek durumundayız.
28 Şubat da adliyelik olduğuna göre bu konuda bir sıkıntı yok.
Sadece "Andıç"lar veya "Muhtıra"lar değil, bunlara ilişkin gazete manşetleri ve hatta meslektaşlarını jurnalleyen darbe körükçüsü gazetecilerin köşe yazıları da var.
Bazı dersler
Benim 28 Şubat'tan aldığım derslere gelince...
Dost çevrenizi, arkadaşlarınızı seçerken özenli davranın.
Aynı meslekten, aynı sosyal kesimden veya aynı okuldan olmak, kalıcı ve güvenilir bir arkadaşlığın güvencesi değil.
Karakter, zekâ, bilgi ve görgü, "İyi arkadaş" olabilmenin de kaçınılmaz gerekleri arasında.
Dedemden, babamdan bana intikal etmiş kuşaklar süren dostluklar var... "28 Şubat" döneminde Sabah gazetesinde susturulduğum zaman bu dostlardan bazılarının bana selam vermediklerine tanık oldum. Bunların gıyabımda, benim şeriat düzenini getirmek için çalışmalar yaptığımı söylediklerini bile duydum.
Eskimiş dostlar
Bunlar sade karakter sınavında değil, zekâ ve bilgi dallarında da sınıfta kalan eski dostlardı.
Bir de günün modasına uygun olarak "Durumdan vazife çıkartan" geri zekalılar vardı.
Örneğin "Dost" kimliği ile evime ziyarete gelip, sonra gelenlerin kimliklerini, konuşulanları bağımlı oldukları yerlere rapor edenleri de gördüm.
Bu "Durumdan vazife çıkartanlar" aslında sade 28 Şubat'a özgü türediler değildir.
Ahlak yoksunları
Bunlar her dönemde vardırlar.
O anda demokratik ya da anti-demokratik bir yönetimin iş başında olmasına bakmazlar.
Kim güçlü ise ona yaranmak için her durumdan kendilerine vazifeler çıkartırlar. Güç sahibi olanın hiç haberi yokken o gücün anahtarı sanki kendilerindeymiş gibi kendilerini pazarlarlar.
Onların meselesi ideolojik tutarlılık değil ahlaki tutarsızlıktır.
28 Şubat gibi bir süreç, bu tür çevrenin silkelenmesine vesile oluyor.
Alçakları da aptalları da daha kolayca teşhis edebiliyorsunuz ve ilerideki hayatınızda bu tipleri yanınıza pek sokmuyorsunuz..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.