Fehmi Koru

Fehmi Koru

Yeni Türkiye’den Yeni Tunus’a mesajlar

Yeni Türkiye’den Yeni Tunus’a mesajlar

Muncef Marzouki yepyeni bir devrim havası estirmiş Arap Baharı’nı ateşleyen Tunus’un yeni Cumhurbaşkanı. Tıp eğitimi almış, hayatını insan hakları alanında çalışmalara vakfetmiş, çabaları yüzünden cezaevlerine düşmüş, sürgünler yaşamış biri o. Bir zamanlar Burgiba ve Bin Ali gibilerin keyif sürdüğü Kartaca Sarayı’nda, kendisini ziyaret eden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’le birlikte gazetecilerin karşısına çıktığında verdiği ilk izlenim, “Ben neden buradayım?” tavrı oldu.

Öyle bir müstağnilik, sarayda yaşıyor olmayı yadırgama... Tepede belki binlerce Wattlık elektrik sağlayan yüzlerce ampullü yarım-dünya biçimli dev avize ve altında kravatsız, açık-renk takım elbiseli o... Salonda bize ayrılan sıralarda oturuyor olsa hayli kıdemli bir gazeteci sanabilirdiniz ülkenin Cumhurbaşkanını...

Ülke bir yılı aşan bir süredir köklü bir altüst oluş yaşıyor ve Tunus vaktiyle eski rejimin demokrasi-karşıtı uygulamalarının mağduru bir kadro eliyle dönüşümünü sağlama çabasında. Biri, Cumhurbaşkanı Gül’e, “İşkence ve her türlü eziyet konusunda en bilgili kişi bizim içişleri bakanı” demiş... Sebep? Sebep şu: Tunus’un içişleri bakanı on yıldan fazla kalmış cezaevlerinde ve her türlü işkenceye tâbi tutulmuş...

‘Yasemin Devrimi’ adıyla anılan değişimin gerçek bir halk hareketi olduğunun en büyük delili, halkın hâlâ sesini işittirme gayretinde bulunması. Seçimle göreve getirdiği geçmişin mazlum ve mağdur kadrolarından bir an önce ülkeyi sahil-i selâmete çıkarmasını bekliyor halk, bunu da hemen her gün hissettiriyor. Seçimle meclis oluştu, fedakârlığın azamisi sağlanarak önemli koltuklar değişik eğilimden geçmişin mağdurları tarafından paylaşıldı. Cumhurbaşkanı Marzouki sol kökenli.

Seçimden en başarılı parti olarak çıkmasına ve en fazla oyu (yüzde 40) alarak Meclis’te en fazla sandalyeye (89/219) sahip olmasına rağmen, En-Nahda lideri Rashid Ghannushi kendisi için herhangi bir resmi konum talep etmedi.

Ortadoğu’da başlayan değişim ilk ateşinin yakıldığı ülke olan Tunus’a Türkiye büyük önem veriyor. Abdullah Gül Tunus’u resmen ziyaret eden ilk Cumhurbaşkanı oldu. Son aylarda değişik heyetler farklı konularda çalışmalara katılmak üzere buradaydılar.

Vaktiyle diktatörlerin gözdeleriyle dolu olan Meclis’te birincil görevi ülkeyi demokrasiye geçirecek anayasayı hazırlamak olan halkın seçtiği milletvekilleri bulunuyor. Cumhurbaşkanı Gül, onlara hitap ederken, Türkiye’nin beklentilerini dile getirdi.

Uçakta bize açtığı “Rövanşizm kötüdür” görüşünü Tunuslu milletvekilleri önünde de tekrarladı. Şu sözler onun: “Rövanşist duygulara prim vermeden, geçmişte olduğu gibi ‘sosyal mühendislik projeleri’ne girişmeden, tüm enerjinizi ekonomik kalkınma ve demokratik reformlara yoğunlaştırmanız başarının anahtarı olacaktır.”

Kolay değil diktatörlükten birdenbire demokrasiye geçmek; ancak Tunuslular yolu kısaltmanın yolunun Türkiye’yi örnek almaktan geçtiğinin farkındalar. Marzouki, konuşmasında birkaç kez ‘yeni Türkiye’nin gözlerindeki değerine değinme ihtiyacı hissetti.

Cumhurbaşkanı Gül, Tunuslu milletvekillerine, İslâm ile demokrasinin, yerellikle çağdaşlığın bağdaşmaz olduğunu iddia edenlere karşı, bu ‘oryantalist hurafe’yi yıkma görevini de yükledi.

‘Yeni Tunus’ bunu başarırsa başkalarına da örnek olur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fehmi Koru Arşivi