Sultan Süleyman Demirel efendimizin tahta çıkışı
Cumhuriyet tarihinin iki padişahı vardır. Bunlardan ilki İsmet İnönü ikincisiyse Süleyman Demireldir. Cumhuriyet 29 Ekim 2012de 89 yaşına basacak. Sultan İsmetle Süleyman Demirel Hanın toplam iktidarıysa aşağı yukarı yarım yüz yıllık bir süreyi kapsar. Bu ikilinin bütün yaptıklarının çok daha fazlasını, iktidarda sadece 1984-89 yılları arasında kalan Turgut Özal yapmıştır örneğin. Tayyip Erdoğanın iktidarı onuncu yılındadır, iki padişahın elli küsur yılda yapamadıklarını neredeyse beşe katlamıştır salt ekonomik açıdan. Süleyman Han iki darbe bir de post modern darbe yaşarken Sultan İsmet de bir darbenin yoluna halı sermiştir.
Biz önce, Süleyman Demirel efendimizin nasıl tahta çıktığına kısa bir göz atalım. Sonra zaman içinde, bu iki Cumhuriyet padişahının devr-i iktidarlarını inceleyeceğiz ayrı ayrı.
Adalet Partisi Genel Başkanı Ragıp Gümüşpala, hiç beklenmedik bir anda kalp krizi geçirerek ölür. Ve tabi AP kendine yeni bir genel başkan aramaya başlar. Burada ilginç bir nokta var, gözden kaçırılmaması gereken: Ragıp Paşanın Ortaköyde Lido Otelde ölü bulunması, 27 Mayıs kanadından bazı kişilerin dikkatini çekmiş, Gümüşpalanın cesedine otopsi yaptırmak istemiş ama Gümüşpala alelaecele toprağa verilmiştir.
Asıl adı Süleyman Sami Dolaksızoğlu olan Demirel, Eisenhower Exchange Fellowship (EEF) bursundan yararlanarak Amerikaya giden ilk Türktür. ABD dönüşü Demokrat Partili bakanlar Kemal Zeytinoğlu ve Tevfik İleriyle yakın ilişkiler kurar, Isparta Milletvekili Emin Bilgiçle de çok sık görüşür.
Devlet memuriyeti, DSİ Genel Müdürlüğü ve müteahhitlik yılları, ABDli şirket temsilcilikleri derken siyasete atılır ve muhafazakar çevrelerle içli dışlı olur. Daha APnin genel başkanlık koltuğuna oturmadan Adalet Gazetesi şöyle tanıtır Demireli: Türkiyede geniş halk kitleleri Süleyman Demireli yakından tanımıyorsa da, Türk iş hayatı, yabancı çevreler, özellikle eğitimini tamamladıktan sonra iş ilişkileri nedeniyle Başkan Johson başta olmak üzere Amerikalı siyasiler, kurumlar, bu başarılı, bilgili ve yapıcı insanı yakından tanıyor...
CIAnin önde gelen yetkililerinden General Porterın Demirelle baş başa görüştüğünü yazar Ahmet Kahraman: General Porter onu çok beğenmişti. İlk seçimde iktidara gelmesi kesin görünen APnin başına geçmesi için gerekli ortamın hazırlanmasını önermişti Washingtona. Washington da bu öneriyi yerinde bularak, Demirelin hazırlanması için birkaç ayın yeterli olabileceğini belirtmişti. (Devr-i SüleymanAhmet Kahraman)
General Porter, Genelkurmay Başkanı Cevdet Sunayla görüşür. Bu görüşmede, APnin başına geçeceğine kesin gözle bakılan Sadettin Bilgiçin tasfiyesi tasarlanır. Sunay, Cumhurbaşkanı Gürsele bir muhtıra verir ve Bilgiçin gerici olduğunu, ordunun onu APnin başında görmek istemediğini bildirir. Ordu APnin başına bir Atatürkçü istemektedir! Aranan Atatürkçü de Süleyman Demireldir. Ve Kasım 1964te AP Genel Başkanı olur. Bundan sonrasınaysa, ilerde tekrar tekrar döneceğiz...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.