İlerici Paşa kime anut dedi?
Cemil Koçak gazetemiz yazarlarındandır. Önemli bir tarihçi ve bilim adamıdır.
Harika tespitleri yapmıştır.
Mesela, En sivil, Abdülhamit dönemiydi demiş, ilerici arkadaşları hop oturup hop kaldırmıştır.
Milli Mücadele dönemiyle ilgili ezber bozan, kafa karıştıran, sahi, işin bir de bu yönü vardı dedirten açıklamalar da ondan gelmiştir.
Hasılı, mühim bir tarihçidir.
Bu mühim tarihçi, en az kendisi kadar mühim iki tarihçiyle birlikte, bir televizyon kanalında tarih programı yapıyor.
Programın ismi, Eski Defterler.
Partnerler de, Mehmet Alkan ve Hakan Erdem.
Rastlarsanız kaçırmayın, mutlaka izleyin. Hem tarihsel gerçeklerin hiç de bize öğretildiği gibi olmadığını (tarihin bize ezberletildiği mecrada akmadığını) öğrenip şaşıracak, hem de bedavadan bellek tazelemiş olacaksınız.
Programın bu haftaki konuğu Sadık Albayraktı.
Bir kısmınız onu dünür olarak biliyorsunuz ama Sadık Albayrak önemli bir tarihçi ve düşünce adamıdır.
Bizim kuşağın da Sadık abisidir.
Türk entelijansiyası, birçok belgeye ve varakaya ancak onun araştırmalarından sonra ulaşabilmiştir, tarihin gizli kalmış bilgilerini ancak ve sadece onun kitapları aracılığıyla öğrenebilmiştir.
Üstelik, Sadık abi, bedel ödemiş bir isimdir.
Sırf kitap yazdığı ve düşündüğü için (evet düşündüğü için) sistemin gadrine uğramış, hayatının en verimli dönemini mahpus damlarında geçirmek zorunda kalmıştır.
Meslek kuruluşları gazeteci saymaz, o ayrı...
Hiçbir sendika, hiçbir cemiyet, hiçbir konsey ismini anmaz.
Öyle ya, gazeteci dediğin, kaya gibi adam Soner Yalçındır, Mustafa Balbaydır, Tuncay Özkandır, Ergun Poyrazdır...
Neyse... Sadık Albayrakın konuk olduğu programda, her zaman olduğu gibi eski defterler karıştırıldı ve bir de (Mehmet Alkanın arşivinden) ses kaydı dinletildi.
Ses, 31 Mart irtica ayaklanmasını bastırmak (!) üzere Hareket Ordusunun başında İstanbula yürüyen Mahmut Şevket Paşaya ait...
Paşa, hareketinden önce, Yeşilköy civarında bir konuşma yapıyor.
Daha doğrusu askerlerine gaz veriyor.
Pek öfkeli, pek celadetli bir konuşma...
Mehmet Alkana göre, konuşma daha sonra stüdyo ortamında tekrarlanmış, taş plaklara aktarılarak propaganda malzemesi olarak dağıtılmış. Bu şekilde çoğaltılan sekiz farklı kayıt varmış...
Fark etmiyor.
Paşanın bu konuşmayı askerlerine yaptığı vakıa...
Hayır, metni olduğu gibi aktarmayacağım... Birkaç dakikalık kısa bir konuşma zaten.
Dikkatimi çeken husus şu:
İstanbula yürüyen Hareket Ordusu, Laik Cumhuriyetçilerimiz tarafından, yıllardır, İlerici Hareket Ordusu olarak taltif edilir.
Başındaki komutan da, haliyle, İlerici Mahmut Şevket Paşadır...
Bakın, İlerici Mahmut Şevket Paşa, birkaç dakikalık konuşmasında, hangi tahkir ifadelerini kullanıyor: Köhne Bizansın yurdunda ikamet eden baykuş... İnsan kanı emmekten mütelezziz olan anut... Ecdadın namusunu lekeleyen insan kıyafetindeki hunhar... Avcı taburlarını iğfal eden alçak...
Bu sözler, Sultan Abdülhamite söyleniyor.
Hani, en sivil dönemin yöneticisi Sultan Abdülhamite...
Demek ki, o günden bugüne ilericilerimizde üslup ve jargon değişmemiş...
Bu dönemin sivil yöneticileri de angus sığırı, mal, sefil, kof kabadayı, zavallı, senin ahlakından şüphe ediyorum, ananı a... a... diye aşağılanıyor.
Demek ki, hakaret etmek, ilericilerimizde genetik bir hususiyetmiş...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.