İnsan âlemde hayal ettiği müddetçe mi yaşar?
Picasso "Hayal edebildiğiz her şey gerçektir" demiş.
Einstein'e göre de hayal edebilme gücü bilgiden daha önemliymiş.
Yahya Kemal Beyatlı'nın "Deniz Türküsü" şiirinin son dizlerini hatırlayın:
"Çıktığın yolda bugün yelken açık, yapayalnız,/ Gözlerin arkaya çevrilmeyerek, pervasız/ Yürü hür maviliğin bittiği son hadde kadar/ İnsan âlemde hayal ettiği müddetçe yaşar."
Bütün bu gözlemler büyük doğruları ifade ediyor.
Ancak bir mesele var ki hayal gücü bu noktada tıkanıp kalıyor.
Teknolojideki gelişmelerin hayatımıza nasıl yansıyacaklarını ve neleri değiştireceklerini hayal edebiliyoruz.
Televizyonun, internetin, akıllı cep telefonlarının bireysel ve toplumsal yaşamımızı nasıl değiştirdiklerini son dönemde gördük. Teknolojideki gelişmeler hayal gücümüzün hızını solladı geçti.
Ama sosyo-politik yapımızdan kaynaklanan sorunların geleceğine dönük değişimi hayal edemiyoruz açıkçası.
Krizler stokumuz
1960'lı yıllarda televizyon yoktu ama "Kıbrıs Sorunu" geleceğe çözümsüz olarak aktarılmaktaydı. Bu sorun hâlâ çözümsüzlüğünü korumuyor mu?
Veya 1930'lu yıllarda ne otomatik vitesli otomobiller, ne de şehirlerarası konuşmaları santral aracılığı olmadan yapabilen telefonlar vardı. Ama "Kürt Realitesi" çözümsüz bir sorun olarak gelecek yüzyıla da aktarılmaktaydı. Bugün de bu sorun aynı konumda değil mi?
Monarşiden cumhuriyete geçtik. Bu arada Muhteşem Yüzyıl'da bile kazan kaldırılarak başlatılan "Darbecilik" geleneği de, bunun modern versiyonu olan "İttihatçılık"ın alışkanlıkları da yeni rejimimize de aktarıldı.
Gelecekte neler olacak?
"İmagination" ile "Futurizm"in birlikteliğine dayalı olarak "Öngörülebilir yarın"ın tasarlanmasını meslek edinenler var dünyada.
Mesela 1900 yılının Aralık ayında John Elfreth Watkins adında Amerikalı bir mühendis "Önümüzdeki 100 yılda neler olabilir" başlığı ile bir kadın dergisi olan "Ladies Home Journal"de bir makale yayınlamış.
Watkins'in öngördüğü gelişmelerden bazıları şunlarmış:
Telsiz telefonlar, hızlı trenler, dijital fotoğrafçılık, televizyon, tank...
Watkins'in makalesinden esinlenen BBC editörleri, izleyicilerine "Önümüzdeki 20 yılda neler olacak" sorusunu yöneltmişlerdi.
Önümüzdeki 20 yıl
Alınan cevapları da bilim adamlarına incelettirip bunların gerekleşebilme olasılığını saptamışlardı.
Önümüzdeki 20 yılda gerçekleşme ihtimali yüksek olan gelişmelerden bazıları şunlarmış:
Denizler balıkçılık dışında da tarıma açılacak, insanların beyinlerindeki bilgiler "Sentetik telepati" yoluyla başka beyinlere aktarılabilecek, DNA araştırmaları ve robotik mühendislik sayesinde üstün insanlar üretilebilecek, nanorobotlarla vücudumuz yenilenecek, hastalıklar tedavi edilecek...
Ne dersiniz?.. Türkiye'nin sosyo-politik sorunları üzerinde bu tür öngörüler seslendirilebilir mi?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.