Ölsün zaten
Cumhuriyet Halk Partisi'nin gönüllü amigoluğunu yapan "bir kısım basın" gene aynı yanlışı yapıyor, gene aynı sonucu alacak, yani hüsran... Abartıyorlar, kendi yalanlarına önce kendileri inanıyorlar, sonra da hayal kırıklığına uğruyorlar.
CHP geçen gün Ankara'da, Tandoğan Meydanı'nda bir miting yaptı.
Adını "partinin meclis grubunun açık hava toplantısı" koymuşlar ama bu bal gibi bir miting.
"Kalpaklılar" da katılmışlar ama en yaşlı kalpaklı kurtuluş savaşından on yıl kadar sonra doğmuş, artık o kadarcık fıkra kandırmacası olacak! (Kalpağı olmasa bile Rahşan Ecevit de oradaymış, o da cumhuriyetle yaşıt, yani savaşa katılmışlığı yok.)
Son zamanlarda muhalefete geçen, hükümete alabildiğine yüklenen ve hatta işi başbakana hakarete kadar vardıran bir gazeteye göre bile, evet, ona göre bile, katılan sayısı 20 bin kişi kadar. Oysa 100 bin bekleniyormuş. Daha tecrübeli, muhalefette "eski kaşar" bir gazeteye göre de 30 bin falan. Vallahi bazı "gözlemciler" de, kimlerse artık onlar, "15 bini geçti" demişler... Gürsel Tekin elbette buna zam yapmış, "80 bine" çıkarmış.
Muhalefeti edepsizlik ve cazgırlık düzeyine indiren "nevzuhur" bir gazeteye sorarsanız, "on binler"... Öyle ya, birden fazla on bine çoğul eki takılır, "ler" denebilir tabii, Türkçe gramer kuralına uygundur.
Fakat "kalabalıklar meydana sığmadı" gibi zevzeklikler, ancak meydanın yanlış seçildiğini, küçük geldiğini gösterir, kalabalığın büyüklüğünü değil.
Melih Gökçek de fotoğraf çekmiş, "taş çatlasa 8 bin" demez mi?
Gene kendilerini kandırıyorlar. Hem okurlarını, hem kendilerini. Yeni bir "cumhuriyet mitingine" dönüştürmek istedikleri bu "Kılıçdaroğlu show" umulan ilgiyi uyandırmadı.
Kılıçdaroğlu'nun meydan nutku "düşük tempolu, ruhsuz ve tekdüze" bulunmuş. Başbakana yönelttiği hakaretler bile etkili olamamış ("kafasında beyin yok, kindar, münafık, din tüccarı, yüreksiz" vs.)
"Silivri boşaltılsın" sloganı da duyulmuş meydanda, duyulmasa şaşardık.
İster 20 bin olsun, ister 30 bin, hadi bir on bin de benden, 40 bin... Bu rakam bir tek milletvekili bile zor çıkarır arkadaşlar. Küçük illerde çıkarır da büyük illerde ı ıh.
Faşistler tarafından tetiklenen ve iyi niyetli Atatürkçü vatandaşların ketenpereye getirilip kullanıldığı "cumhuriyet mitingleri" sırasında da böyle yapmıştınız.
En büyüğüne 500 bin kişi kadar katılmıştı ki bu gerçekten önemli bir rakamdı (hiç olmazsa on milletvekiline yetiyordu!)
Amigo basın bunu aldı, şişirdi de şişirdi. Üç milyon, yok yok, beş milyon... Sonra da seçim günü gelip çatınca "yahu nereye gitti bu beş milyon kişi" sıkıntısına girdi. Oysa CHP ve MHP alabilecekleri oyları almışlardı ve ortada şaşılacak hiçbir şey yoktu. Şimdi aynı yolda gidiyorlar, gene üzülecekler. Tandoğan mitingi "dikkat çekici, tarihe çentik atıcı" bir eylemmiş. Yok yahu?
Mitinge katılan parti üyesi yaşlı bir hanım (elbette emekli öğretmen!) öyle demiyor, meseleyi sizden çok daha iyi kavramış: "Tandoğan ruhu ölmüş oğlum" diyor.
Haklısınız sayın bayan.
"Bu memlekete komünizm gerekiyorsa onu da biz yaparız, size ne oluyor?" demiş olan Milli Şef döneminin Ankara Valisi Nevzat Tandoğan'ın zihniyeti, "ruhu" ölecekti de meydanının ruhu mu kalacaktı?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.