Sakalımız da var ama dinlemediniz
Elinizden gelen her melaneti sergilediniz, yalan söylediniz, çarpıttınız, rezalet çıkardınız, Bunlar kim ki, yapılmış bir darbeyi yargılayacak? Güçleri ancak yapılmamış darbelere, Şener ve Çetin paşalarımıza yeter dediniz.
Utanmadınız.
Şener ve Çetin paşalarınızın arkasında durmayı da ihmal etmediniz tabii...
İşte oldu...
İşte 12 Eylül yargılaması başladı.
Söylemiştik, değil mi? Darbecilerin anayasaya çaktığı geçici 15. maddenin kaldırılmasıyla yargılamanın önü açılacak demiştik.
Üstelik, zaman aşımı diye bir şey yok... Zamanaşımı, geçici 15. maddenin yürürlükten kaldırıldığı tarihte başlar diye eklemiştik.
Biliyordunuz...
Hukuk fakültesi talebelerinin bildiğini, koca koca hukukçularınız mı bilmeyecekti.
Biliyordunuz da, Ola ki savcılar ağırdan alır da, tezimiz haklı çıkar düşüncesine yaslanıyordunuz.
Biliyordunuz da, kıllık yapıyordunuz.
Düşmanlık gözünüzü karartmıştı. Bu iş de Erdoğana nasip olacak endişesiyle hafakanlar geçiriyordunuz.
Nazıma iade-i itibar Erdoğana nasip olmuştu.
12 Eylülün yasaklı kitaplarını, yasaklı filmlerini Erdoğan özgürlüklerine kavuşturmuştu.
Tarihinizin utanç sayfalarını Erdoğan aralamıştı...
Kürtçeyi yasak dil olmaktan Erdoğan çıkarmıştı.
Kürtçe neşriyata Erdoğan izin vermişti.
Dersim katliamını teşrih masasına Erdoğan yatırmıştı.
EMASYA protokolünü Erdoğan kaldırmıştı.
Ülkeyi darbelerden, cuntalardan, faili meçhul cinayetlerden Erdoğan kurtarmıştı.
Bir önceki hükümetin batırdığı ekonomiyi, Erdoğan düze çıkarmıştı.
Bu iş de Erdoğana nasip oldu işte.
Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya, 12 Eylül darbesinin hesabını verecek.
Bunun böyle olacağını, 12 Eylül cuntası için bir kurtuluş yolu bulunmadığını, Kemal Kılıçdaroğlu ve hayır cephesinin de bu yargılamayı durduramayacağını söylemiştik.
Böyle söylediğimiz için de dünyanın küfrünü işitmiştik.
Şunu da eklemiştik:
Bunun gerçek bir yargılamaya dönüşmesi, kamuoyunun ilgisine bağlı... 12 Eylül döneminde işkence görmüş, işini kaybetmiş, acılar çekmiş, büyük mağduriyetlere uğramış insanların baskısı ve müdahil olarak yargılamaya katılmaları, bunu sıradan bir darbe soruşturması olmaktan çıkarıp, tarihsel bir yargılamaya dönüştürecektir.
Böyle yapmadılar...
Bayrakları, flamaları, orak çekiçli dövizleri ve Lenin posterleriyle meydanları doldurup, hayır cephesini tahkim ettiler... Evet için ter dökenleri de tartaklayarak, tehdit ederek, yumurta atarak püskürttüler.
Dün baktım, hayırcı cephe, bayrakları, flamaları, orak çekiçli dövizleri, folklorik devrim kıyafetleri ve Lenin posterleriyle full aksesuar, mahkeme önünde...
Sevinç gösterileri yapıyorlar.
Oğuzhan da orada...
Hani, 12 Eylülde dünyanın işkencesini gördün. Sana yakışıyor mu hayır cephesinde yer almak Oğuzhan? dediğimiz, mukabilinde 12 Eylülü ancak emekçiler yargılar. Bunlar göstermelik... Ahmet Kekeçi birileri böyle konuşturuyor... cevabını aldığımız Oğuzhan Müftüoğlu.
Bu arada, hayır cephesinin önde gideni CHPnin de müdahil olarak yargılamalarda yer alacağını öğrenmiş bulunuyoruz ki, buna da ne diyeceğimizi bilemiyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.