Kenan Evrenin önlenemez yükselişi!
Kenan Evren, Ege Ordu Komutanlığına atandığında, ilk sözü nedir bilir misiniz? Eyvah; emekli oluyorum galiba! Emekli olacağına öyle inandırmıştı kendini, İzmirde bir ev bile satın almıştı. Cemal Gürsel de bir zamanlar onun gibi düşünüyordu. O da İzmire yerleşmeyi kurmuştu. Ama birdenbire kendini Çankayada buluverdi.
Evrenin Ege Ordusundan Çankaya tepelerine uzanan serüveni, mutlu rastlantılarla doludur. Evren çok daha önce İzmire yerleşecekken, Demirel efendimiz, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Namık Kemal Ersunu erkenden emekli etti; ordunun kıdem geleneğindeki öncelikleri bozdu. Böylece de Kenan Evren kıdemsiz olmasına karşın ilk sıraya zıpladı; o saat İzmirdeki evi de unuttu. Bundan sonra Genel Kurmay Başkanı olacağı kesindi artık. Ve siyasi görüşü olmayan; yan tutmayan biri olarak tanındığından, 8 Mart 1978de Bülent Ecevitin önerisiyle Genelkurmay Başkanlığına getirildi. Bu habere en çok NATO Başkomutanı Alexander Haig sevinmişti. Evrenin Genelkurmay Başkanlığı törenlerine bile katıldı; yakın arkadaşını coşku ve içtenlikle kutladı.
Evren makama oturduktan birkaç ay sonra İkinci Başkan Haydar Saltık önderliğinde üç kişilik bir ekip kurdu. Ve bir karargah çalışması istedi. Konusu neydi bu çalışmanın? Bu aşamada Silahlı Kuvvetlerin müdahalesine ihtiyaç var mıdır? Varsa bunun gerekçesi ne olabilir? Orgeneral Bedrettin Demirelin anılarına göre 12 Eylül darbesi çok daha önce yapılacaktı da, hava muhalefeti bu tasarıyı 12 Eylül 1980e erteletmişti. Darbe için mevsimin uygun olmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Fahri Korutürktü. Efendim, günlerden bir gün Evren, yanında kuvvet komutanlarıyla Korutürkü ziyarete gider:
Çocuklar hoş geldiniz bakalım..
Efendim biz buraya hayırlı bir iş için geldik!
Oh oh...Nedir o hayırlı iş bakalım?
Efendim izniniz okursa darbe yapacağız.
Allah Allah! durup dururken?
Çocuklar hemen atıldı: Efendim demokrasi rayından çıktı. Onu tekrar yerine oturtmak gerek.
Korutürk pimpirikli adamdı; sağına soluna baktı dinleyen falan var mı diye. Sonra fısıldadı:
Aman yapmayın çocuklar. Her şeyden önce mevsim ihtilal mevsimi değil. Darbeler hep kuru mevsimde, genellikle Eylül-Ekim aylarında yapılır. Tanklar yürümez çamura batar sonra. (M. Ali Birand-12 Eylül Saat 04:00)
Haziran 1980 tarihli ABD Silahlı Kuvvetler Dergisi, Türkiyede gelişmeler öyle bir noktaya gelmiştir ki, ordunun müdahalesinden başka çıkış yolu görülmemektedir diyordu, çocuklar Çankayada muhabbete soyunmuşken.
Ya işte, bilmem kaç kez emekliliğin kapısından dönen, sakin, etliye sütlüye karışmaması, siyasi görüşü olmamasıyla tanınan Kenan Evren, 12 Eylül 1980de Çankayaya bağdaş kurunca 170 bin insanın tutuklanmasına, binlerce kişinin işkenceden geçmesine, onlarca kişinin de idamına onay verecekti. Bu gün hala onu savunan, aman yargılanmasın diyenler var. Asmayalım da besleyelim mi! diyebilecek kadar acımasız bir adama hala arka çıkıyorsanız, sizi ancak bir ruh doktorun paklar! (Erdal Şimşeke teşekkürler)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.