Dün hayata veda eden Meral Okay'la NTV'deki "45 Dakika" programı için söyleşi yapmak üzere birkaç hafta önce Taksim'de Ritz Oteli'nde buluşmuştuk.
Yakalandığı akciğer kanserini yenmek için girdiği yoğun kemoterapi onu yormuştu.
Baston kullanıyordu... "Bu bastonu İspanya'dan aldım" diye anlatmıştı.
Program başlamadan önce sohbet ettik.
- Kanseri yenebileceğimi anladım. Öylesine ilerlemeler var ki kanser tedavisinde...
Yorucu bir süreç ama sonuç veriyor, demişti.
Uzun boylu olmasını Çerkez kökenine bağlıyordu.

Tedavisine güveniyordu
Yaşamının hastane ile yatak arasında geçen bu döneminin tedavi süreci sonunda biteceğine inanmıştı.
Hem önemli hem de değerli bir insandı.
Tarih bilincine sahipti. Okuması gereken her şeyi okuduğu belliydi.
Yaptığı işi ciddiye alan insanlardandı.
"Muhteşem Yüzyıl" bittikten sonra Abdülhamit dönemini hikâye edecek bir senaryoyu yazmak için, tarihin bu sayfasının derinliklerine girmek için okumaya başlamıştı.
Meral Okay'la yaptığım söyleşiyi izleyenler hatırlayacaklardır.

İki sezon daha
Geniş kitlelerin bir nevi tiryakilikle izlediği "Muhteşem Yüzyıl"ın iki sezon daha süreceğini anlatmıştı.
Okay'ın yanındaki ekibin bu diziyi tamamlayacaklarını söyleyebilirim.
Çünkü dizideki karakterler ve onların gelecekleri tarihte belirlenmiştir.
Acaba "Kanuni ölecek mi" veya "Acaba Kanuni hem Pargalı'yı, hem de oğlu Mustafa'yı öldürtecek mi" gibi sorulara takılmanın pek anlamı yoktur.
Ayrıca tarihten de biliyoruz ki Pargalı'nın katledilmesi sonrasında Sadrazam olan Rüstem Paşa'nın iktidarında, Kanuni eskisi kadar dinç olmayacaktır.

Kanuni yaşıyor
Hayat böyle işte...
Meral Okay, Muhteşem Yüzyıl'ın senaryosunu yazarken dizideki karakterlerin ne zaman ve ne şekilde öldüklerini biliyordu.
Ama kimse kendi ecelinin ne zaman geleceğini bilemez.
Sonuçta dizideki Kanuni de Hürrem de Star ekranlarında haftada bir gece yaşıyorlar.
Meral Okay ise yaşamıyor.