Lig bitti, Galatasaray şampiyon oldu. Lig ikincisi Fenerbahçe'yle arasında 9 puan, averaj açısından da 18 puan fark var. Üstelik rakibini "ikili averajda" da geçiyor, bir galibiyet, bir beraberlikle...
Galatasaray, aynı zamanda ligin en çok gol atan ve en az gol yiyen takımı. (Şerefli spor basınında bir amigo yazar da Fener'i "maneviyat şampiyonu" ilan etmiş!)
Maddiyat maneviyat bir yana, Galatasaray şampiyon.
Fakat bu şampiyonluk çöpe atıldı.
Bugüne kadar sergilenen şölen değilmiş, seyirci doyamamış, aç kalmış. "Şölen olsun için" şimdi bir turnuva daha başlıyor. Biz futbol şöleni dedik, siz "para kazanılsın için" anlayınız. (Fenerbahçe, Galatasaray maçlarında penaltı yapmamaya dikkat etsin, çünkü Muslera çekebilir! O gol Volkan'ın ruh durumunu nasıl etkiler, bilemeyiz.
Tersi olur da hoşluk niyetine Volkan Muslera'ya çekerse, Muslera'nın "penaltı kurtarmak" gibi bir özelliği vardır, unutulmasın.) Galatasaray ile Fenerbahçe arasında 9 puan fark vardı, bu fark birdenbire 5'e indi. Üstelik, "asıl ligde" elde edilen averaj da sıfırlandı.
Bravo. Adalet diye buna denir. Futbol dediğin böyle oynanmalı.
İşe bakınız: Galatasaray'ın puanını ikiye bölünce elde edilen 38.5 var ya, yarım puan yukarıya tamamlanarak 39'a baliğ edildi ya... Turnuvaya "aslında buçuklu puanla girdiği için", turnuvanın sonunda Fenerbahçe'yle puanları eşit olursa ikinci sayılacakmış!
Helal olsun. Futbol dediğin bu kadar dürüst olmalı.
Ben amigo yazarların yerinde olsaydım, tüzüğe "Fenerbahçe bir şekilde şampiyon olana kadar maçlara devam edilir" şeklinde bir madde eklenmesi için baskı yapar, işi garantiye alırdım.
Zarar yok, "süper" adı verilen final maçları "Avrupa tadında" oynanacakmış, marşını bile bestelemişler. Santra yuvarlağına da maçtan önce yorgan koyup kaldıracaklar...
Umarız oynanacak futbol da aynı tada sahip olur, diyelim bir Barcelona-
Real Madrid maçı kalitesinde...
Eh, bu süper muhabbet her yıl tekrarlanacaksa buna da niçin "El Clasico" demeyelim bundan böyle?
O "el" de İspanyolca değil, Arapça "el" sayılsın, Ortadoğu'da lider olalım.
Vallahi benim asıl merak ettiğim şudur:
Keklere cep telefonundan mesaj attırıp para kazanmak amacıyla icat edilen ama ne hikmetse kimsenin yutmadığı "en sağlam defans oyuncusunu seçin" numarası ligle birlikte sona erdi mi, bu turnuvada da devam edecek mi?
Amaç para kazanmak değil miydi yahu?
Avrupa'dan bir beklentiye göre beş yıl, başka bir beklentiye göre üç yıl süreyle kovulmak üzere olan güzide takımlarımıza, Avrupa tadında oynayacakları annelerinin federasyon kupasında başarılar dilerim.
Hakçası, ligden düşen üç takım arasında da "en çok düşeni", "en az düşeni" ve de "ortalama düşeni" belirlemek amacıyla bir üçlü turnuva daha düzenlenmeliydi!...
Ne var, şölen istemiyor muydunuz?
O ıstakoz havyar şöleniyse bu da kurufasulya pilav şöleni, yöresel lezzetler...