Türk dediğin ülkesinin iyiliğini ister, değil mi?
Nedir bu iyililik? Güçlü, bağımsız bir ekonomi, ağır sanayi gelişmiş ki, bu da silahlı kuvvetlerini kendi olanaklarıyla donatmasına, haydi deyince bileği kolay kolay bükülmez bir güç olarak ülkesinin çıkarlarını savunabilecek konuma gelmesine omuz verecek. Ve bu orduyu seçilmişlerin denetiminde Türk subayları yönetecek, NATO subayları değil. Nüfus yüz milyonu bulmuş, ırkçılık çoktan rafa kaldırılmış, yönetim sorunları hukukun üstünlüğü ilkesine bağlı bir biçimde çözümlenen, dindarını, sakallısını, kapalısını, başı açığını, rakısını içenin birbirinden ayırmayan, herkese aynı saygıyı ve sevgiyi gösteren bir anlayışın egemen olduğu Türkiye.
Peki nerede bu ülke? Doğu Akdenizde, hem Süveyşe, yani petrol yoluna hem de Ortadoğu petrol bölgelerine egemen bir konumda, üstelik çevresinde, emperyalistlerin kışkırtmaları sonucu diklenecek, höst diyecek başka ülke de yok. Eğer özlemin buysa, sen bir Türk milliyetçisisin!
Peki senin böylesine güçlenmene izin verirler mi? Ta yolun başında ümüğüne çökmezler mi? Çökerler. Ama öyle açık açık, bütün kartlarını masaya yatırarak değil. Batı da Rusya da hatta Çin de el altından senin hayallerini kurduğun, düşüneyattığın düzeye çıkmanı engellemek için yarı aydın tayfasını kullanacaktır. Onlar güçlü bir ülke olmanı engellemek için seni bölmeye çalışacak her zaman olduğunca; huzurunu kaçırmak için PKK gibi çeteleri salacaktır üstüne. Ardından yarı aydınların çıkıp ne olur özerklik verilse; ne zararı var soykırım için özür dileriz demenin? diye soracaklardır yalvaran ve de yaltaklanan bir biçimde. Yeniden Müslüman ülkelere sırt çevirmeni, çağı yakalaman için hem özünü hem dinini yadsıyarak dört elle batıcılığa sarılmanı, geçmişine sövüp saymanı, İnönü Atatürkçülüğüne dört elle yapışmanı önerecek, ancak bunları yaparsan gerçek anlamda milliyetçi olacağını söyleyeceklerdir. Üstelik bunu da sana kendi insanın anlatacak yumuşak ama tekdüze bir sesle ya da bu konuda sütunlar dolduracak, ciltlerle kitap yazacak.
Bu palavralara inandığın zaman milliyetçiyim, vatanseverim, ülkemin insanı için çarpar yüreğim diye sabahtan akşama kadar nara atsan da göğsünü yumruklasan da kimse inanmaz senin içtenliğine. Çünkü gerçek Türk milliyetçiliğinin yolunda değilsin. Türk milliyetçiliği sağcısı, solcusu, etnik kökeni ne olursa olsun bu topraklara vatanım diyeniyle, herkes için aynıdır. Hele bölgesel nüfus alanı peşinde koşanlar hem kendi etnik kökenlerine hem de bu ülkeye ihanet etmektedirler. Elimiz onların yakasından düşmeyecektir. Bilirsin biz bu adamlara muhip deriz; tıpkı İngiliz muhipleri gibi! Bunu da sakın unutma arkadaş.
(Meraklısına not: Niyazi Berkes, Necip Fazıl, Attila İhan, Kemal Tahir, Cemil Meriçin yazı ve kitaplarını okuyun)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.