Bir konsere gittiğimde iki beklenti ile dinlerim icraları.
Birinci beklentim bildiğim bestelerin en iyi şekilde yorumlanmasıdır.
İkinci beklentim de ilk defa duyacağım bestelerle karşılaşmamdır.
Cumartesi akşamı "Türker İnanoğlu Maslak Show Center"daki Melihat Gülses, Bekir Ünlüataer ve Elif Güreşçi Çiftçioğlu'nu dinlediğim konserde, bu iki beklentim de karşılandı.
Melihat Gülses zaten mesleğinin zirvesinde bulunan seçkin bir yorumcu.
Her besteyi en iyi şekilde yorumlaması doğaldı. Ama bu arada ilk defa dinlediğim iki besteyi de seslendirildi.
Biri güftesi Ahmet Hamdi Tanpınar'a ait olan Cinucen Tanrıkorur'un Hicaz fantezisi "Mavi Maviydi Gökyüzü"süydü.

Mavi maviydi gökyüzü
Bu güzel şiirin ilk ve son dizelerini siz sayın okurlara hatırlatayım:
"Mavi, maviydi gökyüzü/ Bulutlar beyaz, beyazdı/ Boşluğu ve üzüntüsü/ İçinde ne garip yazdı/ Garip, güzel, sonra mahzun/ Işıkla yağmur beraber,/ Bir türkü ki gamlı, uzun,/ Ve sen gülünce açan güller./ Birden gülümseyen yüzün/ Sabahların aynasında/ Ve beni çıldırtan hüzün/ İki bakış arasında./ Kim bilir şimdi nerdesin?/ Senindir yine akşamlar;/ Merdivende ayak sesin/ Rıhtım taşında gölgen var."
İlk kez dinlediğim ikinci beste de güftesi Necdet Rüştü Efe'ye ait Refik Fersan'ın Nihavent şarkısı "Beni Bir Lahza Dinle Ey Karagözlüm"üydü.
Melihat Gülses'e olduğu kadar hem repertuar belirlemekte hem de saz heyetini yönetmekte ustalığını yine vurgulayan Necip Gülses'e de teşekkür ediyorum.

Ünlüataer ve Çiftçioğlu
Konserin diğer iki yorumcusu olan Bekir Ünlüataer ve Elif Güreşçi Çiftçioğlu da çok başarılıydılar.
Bekir Ünlüataer güftesi Yahya Kemal Beyatlı'nın ve bestesi Münir Nurettin Selçuk'un olan Kürdilihicazkâr şarkıyı (Ey naz-ı işve velvele-i şan olan sana) söylerken, şarkı arasında aldığı alkışla da başarısının karşılığını gördü.
Elif Güreşçi ise Selahattin Pınar'ın Kürdilihicazkâr şaheserini (Gel Gitme Kadın) öylesine içten yorumladı ki, dinleyiciler arasında bulunan iki usta Tülün Korman ve Serap Mutlu Akbulut da onu, doya doya alkışladılar.
Konser bitti sonunda... Ama ben doymamıştım bestelerimize, şarkılarımıza.

İstanbul'un güzel akşamları
Eve döndüğümde Nesrin Sipahi'nin bir konser kaydını iPodumdan dinlemeye başladım.
Artık Dede Efendi'nin Acemaşiran bestesi "Ne heba-i bağı taze ne hevay-ı bağı taze"si, Ali Rıfat Çağatay'ın Nihavend Nevzemin Yürük Semai'si "Bu tâb ile ruhsâre-i cânâne bakılmaz"ı ve Sadettin Kaynak'ın Acemaşiran bestesi "Merhem koyup onarma"sı, sevgili Nesrin Sipahi'nin eşsiz yorumu ile dolduruyorlardı gecemi.
İstanbul'un akşamları bazen böyle oluyor.
Dün akşam da Cemal Reşit Rey'deki "Müzeyyen Senar'a Saygı" konserinde Eda Karaytuğ ile Bekir Ünlüataer, çeşitli besteleri yorumladılar.