Edepsiz olmak şart mı Hakkı Bey!
Biliyorsunuz, Fazıl Say, bundan bir süre önce ‘Türkiye’yi terk ederim’ gibilerden bir çıkış yapmış, konu abartılarak gündeme taşınınca da tornistan etmişti, ‘Hayır yahu, öyle demek istemedim. çok abarttınız...’
Ben, ne yalan söyleyeyim, özdemir İnce’nin topa ne zaman gireceğini merak ediyordum.
Hani arkadaşımız, Kemal Tahir ve İdris Küçükömer balonunu patlatmıştı... İsmini dahi telaffuz edemediği Amerikalı akademisyeni ‘budala’ diye çürütmüş, ‘hadi ordan’ ünlemesiyle Şerif Mardin’in akademik kariyerini bitirmiş, ‘safsata’ diyerek liberal demokrasiye ağır bir darbe vurmuştu ya...
Bakalım Fazıl’a ‘çemkirenler’in canına nasıl okuyacaktı?
Bu ‘çemkirmek’ ifadesi bana ait değildir. ‘Beyefendi’ ve ‘edepli’ bir insan olduğu söylenen özdemir İnce’nin sıklıkla kullandığı bir sözcüktür.
özdemir topa girmiş...
Hem de ne giriş!
Fazıl Say’ın, ‘abarttınız’ uyarısını dikkate almadığı gibi, ‘destek’ sadedinde yine bir ton küfür sallamış.
Emin çölaşan, ağzını bozduğu, ona buna lakap taktığı, yazılarında kişileri aşağılayıcı ifadelere yer verdiği için Hürriyet gazetesinden kovulmuştu.
çünkü ‘Doğan Medya Grubu Etik İlkeleri’ne göre, ‘Kişileri ve kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliğini taşıyan lakap ve ifadeler kullanılamaz’dı.
Biz de haklı olarak sormuştuk:
Madem Emin çölaşan’ı kapı dışarı ederek ‘yeni bir başlangıç’ yaptınız...
İyi de yaptınız...
Hakaretin, lakap takmanın, haksızlığın daniskası ‘Bekir Coşkun yazıları’ için de bir iyilik düşünüyor musunuz?
Kendisini ‘entelektüel’ diye pazarlayan şair-külhan arkadaşın artık sabır sınırlarını zorlayan hakaretleri için nasıl bir tedbir öngörüyorsunuz? (Mesela, Eser Karakaş’a ‘sahibine kuş getiren hayvan’ demişti.)
Peki. yakın zamana kadar beraber çalıştıkları arkadaşını ‘Borat’a benzeterek kafa bulan Mehmet Yakup Yılmaz için de bir çift sözünüz olacak mı? Daha da önemlisi, ‘kıç’lı, ‘hortum’lu yazılarla Doğan Medya ortamına hızlı bir dalış yapan ve Emin çölaşan’ın boşluğunu dolduramayacağı kesinleşince işi ‘üçüncü sayfa bilgeliği’ne döken ‘bidon kafa’ için de bir tedbir alacak mısınız?
Ertuğrul özkök, bir yazısında: ‘Hakaret bizim aydın ve yazarlarımıza, eski kuşaklardan kalmış şerefsiz bir mirastır’ diyordu.
Peki, beyefendi ve edepli bir insan olduğu söylenen özdemir İnce ne diyor? Kendisi gibi düşünmeyen meslektaşlarını ‘lejyoner yazıcısı’ diye aşağılıyor.
Meclis’i ‘yatay irtica faşizmi’ üretmekle suçluyor.
Fazıl Say’ı eleştirenlere ‘leş kargası’, ‘sıtlan’, ‘kapıkulu’, ‘mide bulandırıcı güruh’ diyor.
Demokratikleşme çabaları ve özelleştirme uygulamalarını ‘Cumhuriyet’in kemirilmesi’ olarak değerlendiriyor ve aklınca parlamento çoğunluğuna ‘fare’ demiş oluyor.
Taraf gazetesi yazarı Yıldıray Oğur’u ‘Fazıl Say üzerinden Cumhuriyet’e hırlamakla’ suçluyor ve gene aklınca muhatabına ‘köpek’ demiş oluyor.
Doğan Medya’dan umudumu kestim.
Ertuğrul özkök’ten de bir şey beklemiyorum artık.
Son umudum Hakkı Devrim.
Hakkı Bey’le, ‘Yekta Güngör özden’in küfürleri’ paydasında bir zamanlar pek güzel anlaşmış ve paslaşmıştık.
Hakkı Bey, bildiğim kadarıyla, ‘Doğan Medya Etik Kurulu’ üyeleri arasında yer alıyor...
Hakkı Bey, bir çift sözünüz olmayacak mı şu özdemir İnce’ye...
Elbette eleştiri hakkını dibine kadar kullanacak, elbette hükümeti ve savunucularını yerden yere vuracak, elbette fetiş cumhuriyet ve laiklik telakkisini savunacak.
İyi de azizim, biraz da edepli olması gerektiğini söyleyemez misiniz bu arkadaşa?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.