Değişim kadar buna uyum da kolay değildir
Gorbaçov'un Sovyetler Birliği'ni "Perestroika" (Yeniden yapılanma) ve "Glasnost" (Şeffaflık) ile dönüştürmeye çalıştığı dönemde Moskova'daydım.
"Kooperatif İşletmesi" denilen ama özel mülkiyete ait olan bir lokanta-gece kulübünde arkadaşlarımla birlikte akşam yemeği yemekteydik.
Hesaplar dolarla ödeniyordu.
Dolarların üzerinde resmi bulunan Abraham Lincoln'ün etkisi, bu mekânda Lenin'den daha ağırlıklıydı.
Sahnede yarı çıplak Rus kızları şov yapmaktaydılar.
Yandaki masalardan birinde oturan yaşlı bir adam birden ayağa kalktı. Bağırarak bir şeyler söylemeye başladı.
Arap komünisti
O mekânın görevlileri adamın iki koluna girip, onu yaka paça kapı dışarı ettiler.
Meğer adam bir Arap komünistiymiş. Uzun yıllar önce idam tehdidinden kurtulmak için Baas rejiminden kaçıp, Sovyetler'e sığınmış.
"Böyle komünizm olmaz" diye bağırarak dolarla ödeme yapılan ve özel mülkiyetin renkli yansımalarına sahne olan o mekânı da, Perestroika'yı da protesto ediyormuş.
Oysa Arap komünistin kabul edemediği değişime, o mekândaki Sovyet vatandaşları öylesine hazırdılar ki...
Sovyetler'in çöküp dağılmasından sonra da Moskova'ya gittim.
Bir defasında Kızıl Meydan'da Komünist Partililerin bir gösterisine tanık olmuştum. Ellerinde kızıl bayraklar taşıyorlardı... Bir konuşmacı megafondan dinleyicilerine sesleniyordu.
Uyum kolay değil
Ve Kızıl Meydan'daki Ruslardan bazıları bunlarla alay ediyor, bazıları da bunlara laf atıyordu.
Rus halkını 1917'den 1991'e kadar demir elle yöneten Komünizm, 10 yıl bile geçmeden marjinal bir akıma dönüşmüştü.
"Değişim" eğer toplumun beklentilerine paralel bir platformda gelişirse "Uyum" da kolaylaşıyor.
Sovyet rejimi mülkiyet sahibi girişimci bir orta sınıfın oluşmasını engellediği için, Rusya Federasyonu'na geçiş döneminin ilk yıllarında ekonomiye de siyasete de çeşitli mafyalar ve eski devletçi dönemin hırsız bürokratları egemen oldu.
Rusya rekabetçi pazar ekonomisine yeni yeni geçiyor.
Türkiye bu açıdan şanslı.
Marjinal olacaklar
Komünizmin yasak olduğu ama düşünce ve siyaset alanında da ekonomide de kökten devletçiliğin egemen olduğu modelden çoğulcu demokrasiye ve serbest pazara geçişimiz, kuzey komşumuzdan daha az sancılı oldu.
Darbeleri, cuntaları geride bıraktık sonunda.
Ancak bizde de o emekli Arap komünisti gibi "Böyle demokrasi olmaz" diyerek değişime uyumsuzluk gösteren kuşaklar hâlâ var.
Onlar da, takıntıları da, marjinal olmaya mahkûm değiller mi?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.