Lider olma sanatı
CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Kişiye odaklı politika olmaz, kişiler gelip geçicidir; önemli olan kurum kültürüdür ve CHP değişimin adresi olmaya devam edecektir” çıkışını işitince, Ak Parti yöneticilerinin neden “Biz Kılıçdaroğlu’ndan memnunuz” deyip durduklarını bir kez daha anladım.
Kılıçdaroğlu ‘lider olma sanatı’nın en önemli kurallarından birini öğrenememiş çünkü...
Liderlik doğuştan gelen bir haslet değildir; liderlerin çoğu başa geçmeye mecbur kalmış, bazı çok çabalayanlar bir türlü istedikleri yere gelememişlerdir. Liderin karakteri olacak, insan tanıyacak ve yeni tanışlar edinebilecek, bilecek, hissedecek, deneyimi ve kabiliyeti bulunacak, öncesinde bir şeyler başarmış olacak... Bunların da tepesindeki kural şu: Lider güvenilir olacak...
Önlerine düştüğün kitleler seni güvenilmez bulmaya başladığında, istersen uzun yıllardır liderlikleri yap, bu özelliğini kaybediyorsun...
Tek bir günde ‘lider’ olunmuyor, liderlik zaman içinde gelişiyor, güçleniyor ve insanların seni lider olarak kabulü sürdükçe de devam ediyor...
Bunlar bana ait olmayan, insanların aklını yüzyıllardır kurcalayan “Nasıl lider olunur?” sorusuna cevap vermek üzere kaleme alınmış eserlerden aktarılma tespitler...
‘Güven’ hissini oluşturan en önemli görüntü, kendisiyle başlangıçtan beri birlikte olan kişilerin varlığıdır. ‘Lider’ dediğin kadim arkadaşlarını her köşe başında yenileriyle değiştirmez; değiştirirse önderliğine talip olduğu insanların güvenini kaybeder...
Kuralları Kemal Kılıçdaroğlu’na uyguladığımızda geçer not alabilir mi dersiniz?
Şu nokta önemli: Kılıçdaroğlu’nun yanındakiler kendisini uzun yıllardır tanıyan kişiler değil; Deniz Baykal’ın boşluğunu doldurmaya karar verdiğinde yakınlaştı çoğuyla... Her zaman yanıbaşında yer almış, belediye başkan adayı olarak İstanbul’a geldiğinde kendisine kol kanat germiş, CHP genel başkanlığına soyunduğunda, CHP’yi geniş kitlelere açma hamlesinde kurmaylığını yapmış en yakın siyaset arkadaşı Gürsel Tekin’di...
İstifa etti Tekin, istifası da Kılıçdaroğlu tarafından kabul edildi...
Evet kurumlar önemlidir, ama siyaset kişilerle yapılıyor...
Tayyip Erdoğan’ı örnek almak istemeyebilir Kemal Bey, o zaman Atatürk’e baksın...
Siyasi hayatımıza damgasını vurmuş bütün ‘liderler’ aynı temel özelliğe sahipler: Başladıkları gün yanlarında bulunanları kaybetmek istemezler; bir gelip geçici kadroları vardır, bir de demirbaşları... Esas önemli olan da demirbaş şahsiyetlerdir.
Kurumları büyüten, başarıdan başarıya taşıyan da liderin etrafında konuşlanmış çekirdek kadrolardır. Herbiri pekâlâ lider olabilecek seviyede, tek tek hepsi liderlik özelliklerine sahip insanlarla çevrili liderler, başlarında bulundukları partileri, örgütleri, orduları zafere kavuştururlar...
John C. Maxwell’in ‘Liderliğin 27 kuralı’ kitabından aktarayım: “Kendilerinden daha güçlü liderleri izler doğal olarak insanlar... Kişiler birine saygı duyarsa ona hayran olurlar. Birine arkadaş olarak saygı duyarlarsa onu severler. Liderliğine saygı duyarlarsa onu takip ederler. İnsanlar başkalarını kazara takip etmez; liderliğine saygı duydukları kişileri takip ederler. Birinde ne kadar liderlik kabiliyeti varsa, başkalarındaki liderlik özelliğini veya o özellikten mahrumiyeti daha çabuk fark eder.”
Doğru anladınız: CHP’nin sorunu liderlik...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.