İspanya EURO 2008 ve 2010 Dünya Kupası'nın ardından EURO 2012 Kupası'nı da kazanınca...
Bizim spor medyasına gün doğdu.
Haklı olarak, İspanya'nın teknik direktörü Del Bosque'nin sekiz yıl önce Beşiktaş'tan apar topar gönderilişini hatırladılar.
Malum, bir Beşiktaş yöneticisi Del Bosque'yi "adam hoca değil, bizim Yeniköy kasabı sanki" diyerek eleştirmişti.
Şimdi medya dalgasını geçiyor: "Yeniköy kasabı tarih yazdı"; "Ne kasapmış, kupa bırakmadı"; "En büyük Yeniköy kasabı, başka büyük yok!" Tamam! Tamam da, artık takkeyi önümüze koyup bu düşünmenin zamanı gelmedi mi?
***

Del Bosque'nin bugün futbol tarihinin kırılması güç bir rekoruna imza atması karşısında...
"Vay be, bizdeki de ne talih! Geleceği hiç okuyamamışız" diyeceksek...
Bu düpedüz sersemlik olur!
Del Bosque Türkiye'den kovulduktan sonra efsane olmadı.
Geldiğinde de Real Madrid'in efsane hocasıydı. Takımına kazandırmadığı kupa kalmamıştı.
Gerçek şu ki, biz geleceği değil, "şimdi"yi okuyamıyoruz.
O yüzden de değer bilmiyoruz!
Üstelik bütün o atıp tutmalarımıza karşın, cesaretle ileriye atılmakta zorlanıyoruz!
Sonuç...
Bugün kaybetmeyi göze alamadığımız için de yarınları kazanmayı beceremiyoruz.

***
Şimdi diyeceksiniz ki, "elinde İspanya'nın muhteşem kadrosu varken şampiyonluklar kazanması normal!"
Ya da diyeceksiniz ki, "17 Maçta 8 galibiyet Beşiktaş için çok kötü bir istatistiktir, gönderilmesi de normaldir."
Bu iki ifadeye de itirazım yok!
Çünkü Del Bosque ne "Yeniköy kasabı" ne de bir futbol sihirbazı!
Del Bosque belli koşullar ve imkanların iyi bir yöneticisi!
Esas soru şudur...
Biz bu hocayı neden getirmiştik? "Biz istersek Real Madrid'in hocasını getiririz" demek için mi? Sanırım, öyle!
Çünkü ortada akılcı bir yatırıma ve ciddi bir projeye dair hiçbir şey yoktu.
Gösteriş arzusu ve hayalciliğin sonunda hayal kırıklığının gelmesi ve yönetimin karizmasının çizilmesi şaşırtıcı sayılmamalı!
Peki bütün bunlar sadece profesyonel futbol dünyamıza özgü şeyler diyebilir miyiz? Bu yanlışları başka zeminlerde de tekrarlamadığımızı söyleyebilir misiniz?
Hayır, dediğinizi duyar gibiyim. Haklısınız.