Toplumun önündeki zor tercihler bizi yoruyor
Toplumların önünde bazen zor tercihler bulunur.
Şu anda böyle bir noktada değil miyiz?
Önümüzde iki yol var.
- Acaba bundan sonra dere yatağına apartman dikmemek mi, yoksa dere yatağındaki apartmanların alt katlarındaki kapıcı dairelerini kapatmak mı daha doğru yol olacaktır?
Gelinen nokta yine de iyimserlik vericidir.
Çünkü "Kapıcı Daireleri Sorunsalı" 12 Mart 1971 darbesine dayanan günlerde "Sel tehlikesi"ne değil "Komünizm tehlikesi"ne ilişkin endişelerin kaynağıydı.
İşçi yürüyüşleri, Milli Demokratik Devrim çeşitlemeleri ve gerillacılık denemeleri yapan gençlik örgütlenmeleri, apartmanların üst katlarında oturanlarda "Komünizm gelmek üzere" endişesini körüklemekteydi.
Kapıcılar üst katlara mı?
Yaygın bir inanca göre o gün geldiğinde alt katlardaki kapıcı dairelerinde ikamet edenler üst katların kapısını çalacaklar ve "Artık biz burada sizler de bizim katta yaşayacaksınız" diyeceklerdi.
"Kapıcı Daireleri Sorunsalı"nı 1971'de 12 Mart Muhtırası ile generaller çözüme bağladılar. Anti-komünizm içerikli kitaplar bile, "Anti manti, içinde komünizm kelimesi olduğuna göre bu kitap tehlikelidir" denilerek evlerden toplatıldı.
Bugünkü Kapıcı Daireleri Sorunsalı ise imar yönetmelikleri değiştirilerek çözüme kavuşturuluyor.
Neticede bu yönetmeliklerle ne "Çarşamba'yı sel aldı" ne de "Ordu'nun dereleri aksa yukarı aksa" türkülerini değiştirmek mümkündür.
Evrensel aklın tersi
Aslında bazı toplumlar bu gibi durumlarda evrensel aklın tam tersi çizgide söylemlere ağırlık verirler.
Örneğin Fatih Sultan Mehmet Köprüsü onarıma girdiği için trafik mi tıkanıyor?
Bu gibi deneyimler yaşandığı zamanlarda da toplumsal bilinç tercihler yapmak zorunda kalır.
Ama en akla aykırı tercih "3'üncü Boğaz köprüsüne de hayır" kampanyası açmak değil midir?
Hatırlar mısınız bilmem.
Rahmetli Ecevit "Artık halk tribünlerden sahaya inmelidir" diyerek toplumun siyasete ve demokrasiye aktif katılımı için çağrı yapmıştı 1980 öncesinde.
Çağrı anlaşıldı
Bu çağrıyı ciddiye alan "Şeref Tribünü'ndeki halk" yani generaller 12 Eylül darbesini yaparak sahaya indiler.
Ne yapabiliriz ki?
Biz böyleyiz işte...
Acaba Karadeniz kıyısındaki Krasnador'daki sellerde 144 kişinin öldüğünü hatırlatıp "Rusların durumu bizden kötü" diye teselli aramak da, kapıcı dairelerini kapatmak yanında bir alternatif çözüm olabilir mi?
Baksanıza... Putin de selden kimin sorumlu olduğunun anlaşılması için soruşturma açılmasını emretmiş Rus yargısına.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.