Son numaraları bu işte:
Abdullah Gül'ü kışkırtıp cumhurbaşkanlığına yeniden adaylığını koymaya yönlendirecekler, Gül ile Erdoğan'ın arası açılacak, belki ikisi birden aday olacak, oylar bölünecek, o aradan belki Güldal Mumcu sıyrılır çıkar, seçimi kazanır!
Kendilerinden başka herkes buna bir tarafıyla gülüyor.
"Yeni CHP" palavrasına da güldüğü gibi.
Fakat bu kesimin en haşin çocukları bile "CHP'de değişim kandırmacası" diyerek umutsuzluklarını ortaya koydular. Kılıçdaroğlu'nu şu anda devirip yerine yeni bir siyasi zavallının yıldızını parlatamayacakları için, çaresiz, seçimleri bekliyorlar. Önce belediye, sonra cumhurbaşkanlığı, sonra da genel seçim...
Kılıçdaroğlu öyle "kasetle masetle" devrilecek adam değil. Asıl şenlik, Kılıçdaroğlu her üç seçimde de yenildikten sonra bile partinin başında lök gibi oturmayı inatla sürdürünce başlayacak, o zaman daha da çok güleceğiz.
Fakat bu arada bir kör umut: İktidar mahfillerinde bir "çatlak" yaratabilir miyiz acaba?
Daha önce bunu "Erdoğan-Gülen çatışması" şeklinde bir palavrayla denediler, tutmadı.
Önlerinde bir ila üç yıl var, yeni çatışmalar da yumurtlarlar bir yerlerinden. "Erdoğan-Arınç çatışması" şeklindeki "muhayyel" zırvayı yeniden ısıtıp piyasaya sürsünler, birkaç ay da o gider.
Bu arada Kılıçdaroğlu da siyasi açıdan "asla güvenilmez bir adam olduğunu" bir kere daha kanıtladı. Daha önce harcadığı Gürsel Tekin'i tuttu yeniden kuyudan çıkardı.
Tekin de çok dürüst bir adam olduğu için "bunlarla çalışmam" dediği eski dost ve düşmanlarıyla yeniden biraraya geldi.
Amigolardan birine yaptığı açıklamada "ben kişileri kastetmemiştim, yönetim anlayışını kastetmiştim" diyor... Kişiler aynı ama anlayış değişmiş. On sekiz kişilik yönetim ekibinden yalnızca üç kişi değişince anlayış da değişiveriyor.
Gürsel Tekin "bu kurultaydan değişim falan çıkmaz" demişti, kendisi genel başkan yardımcısı olunca değişim de çıkıvermiş.
Bütün bu yalpaların seçimde oya mı yoksa kol saatine mi "tahvil" olacağını zaman gösterecek. (Sizin tahmininiz hangisi?)
Hazin olan, başbakana "Kürtler'e bağımsızlık vermiyor" diye kızan liberallerin de bu amigolarla aynı dalga boyuna düşmeleri, "Abdullah Gül kartına oynamak" gibi çocukça hesaplara girmeleridir!
Dönelim Sayın Gürsel Tekin'e... Kılıçdaroğlu "yerime geçer" korkusuyla Mustafa Sarıgül'ün partiye dönmesine izin vermiyor. Gürsel Tekin, sağır sultan bile duydu ki, CHP'nin İstanbul belediye reisi adayı.
Sayın Tekin, Kars Alparslan Lisesi mezunu, yüksek öğrenimi yok, tıpkı İran cumhurbaşkanı Ahmedinejad gibi eski bir garson... İstanbul seçmeni onu bırakacak da, doktora da yapmış Kadir Topbaş gibi bir yüksek mimar parçasını mı tercih edecek yani? Adamlar Kadıköy-Kartal metrosunu açıyorlar, Sayın Tekin de herhalde gazoz kapağı falan birşeyler açacaktır.
Ben onu bunu bilmem, Sayın Tekin eğer aday olacaksa "kadrosunu" da açıklasın. Özellikle İSKİ'nin başına kimi düşünüyor, öğrenelim. Geçmişini falan araştıralım, şimdiden bir kenara yazalım. Arşivde bulunsun. Tekin kazara kazanırsa birkaç ay içinde gazeteci milletine lazım olabilir!