Bir model
Güneydoğuda yaşanan olayların temelinde ekonomik ve sosyal sorunların olduğu giderek daha yaygın olarak kabul görüyor ve iktidar bu alanda yeni hamleler yapmaya hazırlanıyor. Ancak yapılması düşünülen yatırımların, ağırlıklı olarak, toplumun yaşam düzeyini artırıcı ama bireylerin gelir elde etmesine yönelik olmaması bir eksiklik olarak görünüyor.
Bölge için önce bir ekonomik modelin hazırlanması ve bunun toplumsal ihtiyaçlar kadar, hatta öncelikli olarak, bireyleri hedef alması gerekir. önereceğim modeli geçmişte Türkiye’nin bütünü için düşünmüştüm ama Güneydoğu Anadolu ilk uygulama alanı olabilir.
Karmaşık iktisadi kavramların, matematik modellerin arka planında basit bir gerçek vardır. üretilen her şeyin ve yaratılan zenginliklerin temelinde karnı doyan, barınan ve eğitilen insan vardır. Eğer bu sağlanmazsa tüm projeler başarısızlığa mahkum olur. öyleyse tarım ekonominin temelidir ve onu geliştirmeden bir yere varılamaz. Şüphesiz bu ürünlerin ithali de bir alternatiftir ama yeterli kaynak varsa bu yola girmenin gereği yoktur.
Tarımda gelişme uygun bir toprak büyüklüğü ve yeterli tarım teknolojisinin uygulanmasına bağlıdır. Güneydoğuda devlet, tarım arazilerini önce devletleştirerek uygun büyüklükte çiftlikler kurar, bunları teçhiz eder ve satar. Yani işletmeci değil bunları oluşturan konumundadır. Diğer bir yol kişilerin sahip oldukları toprakları kurulacak bir anonim şirkete sermaye olarak koymalarının önünün açılması ve bunların desteklenmesidir. Tarım işletmeleri anonim şirket olacakları için mülk sahipliğinin yerini hisse sahipliği alır ve işletmelerin veraset yoluyla bölünmesi engellenir. Tarım alanındaki anonim şirketler kurumlar vergisinden muaf tutulur ve kuruluş aşamasında herhangi bir harç ya da vergi alınmaz. Tarım kredileri ve destekler öncelikle bu kurumlara verilir. Tarımı desteklemekte ürün fiyatlarını yüksek tutmak ya da doğrudan gelir desteği yerine kurumların tarım teknolojilerini ileriye götüren yatırımları özendirmek yoluna gidilir.
ürünlerin pazarlara ulaşması, ön işlemeye tabi tutulması amacıyla benzer işletmeler kurulur ve halka devredilir. Halka satışta peşin ödeme yerine kredili satış yapılır ve bu krediler reeskont kredileriyle desteklenir.
Bir ekonomide tarım ürünlerinin fiyatları deniz seviyesi gibidir ve tüm yükseklikler yani fiyatlar bu seviye tarafından belirlenir. İleri teknoloji kullanan, optimum büyüklükte olan tarım iletmelerinin ürünlerinin ucuzluğu ve kalitesi genel fiyat düzeyinin aşağıda kalmasını sağlar. Mesela fakirlik düzeyi sürekli artmaz ve yüksek olmaz.
İnsanlar arasında gelir eşitliği sağlanamaz ama mutlulukta benzerlik sağlanabilir. Karnı doyan, yarınından emin, sevdiği eşi koynunda, çocukları eğitilen bir insanın mutluluğu zenginleri bile kıskandırabilir.
İnsanların mutlu olmasını sağlamak için ben böyle şeyler düşünüyorum ve Diyarbakır’ın adının Amed olarak değiştirilmesini tartışmanın anlamsızlığını derinden hissediyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.