Aziz ÜSTEL
Ya maçta çizgi hakemi olmasaydı
Galatasaray ve Fenerbahçe geçen sezonun olaylı maçından 3 ay sonra bu defa Süper Kupada karşı karşıya geldiler. Aradan geçen zamana rağmen değişen bir şey yoktu. Maçın Erzurumda olması belki karşılaşma öncesinde tansiyonu düşürmüş gibi görünse de maç başlayınca her şey unutuldu. Eski tas eski hamama dönüldü.
Statta tel örgü olmadığı için 300 polis iki grubun arasına oturmuştu. Ancak yetersiz kaldı. Ne kadar iyimser olursak olalım, eğer Galatasaray ile Fenerbahçe maç yapıyorsa tedbirler dört dörtlük olmalı. Maaelesf durum böyle.
Terim maçı ilk yarıda koparmak ister gibiydi.. Rakibine dayanılmaz bir pres uyguladı. Bunun sonucunda da ilk 45 dakikada sahada Fener adına bir takım yoktu. İlk yarının görünen skoru 1-1di ama pozisyonlara göre skor 5-1 Galatasaray lehine de olabilirdi.
Fenerbahçe ilk dakikalarda sol şeridi daha fazla kullandı. Galatasarayda ise soldan Emre Çolakın ceza sahasına ortaları ve topla buluşan Elmanderin etkili kafa vuruşları vardı. Galatasaray ilk yarıdaki presi karşısında Fenerbahçe savunması da sık sık hata yapmaya başladı. Bu pres sırasında 9. dakikada Bekir topu kaptırınca Umut müsait durumda topu kaleye vurdu fakat Volkan parmaklarının ucu ile topu çıkardı. Ardından Hamitin boş kale yerine acemice topu dışarı atması geldi.. 14de ise Emre yine soldan altı pasa bir top kesti ki bir kişi bile dokunamadı.
Volkanın sakatlanıp çıkmasından sonra kaleye geçen Mert daha ısınamadan golü yiyiverdi. Umutun golünde Mertin büyük de bir zamanlama hatası vardı.
Galatasaray oyun hakimiyetini kurmuş ve golünü de atmış. Ama bir anda sahaya onlarca meşale atılıyor.. Neden diye sormak lazım.. Adama sorarlar, o meşaleler nasıl stada girdi? Yoksa Süper Kupada meşale taşımak serbest mi? Sonuçta araya giren 6-7 dakikalık süre Galatasaraylı oyuncuların soğumasına neden oldu.
Burak cezalı olduğu için Umut ilk onbirde sahaya çıktı. Attığı gollerle de Fatih hocaya mesajını verdi. Umut bu formuyla zor kesilir diyorum. Fenerbahçenin Kuyt ile bulduğu beraberlik golünde ceza sahasına ortayı yapan Cristian topu koluyla kontrol ettiği halde Cüneyt Çakırın pozisyonu devam ettirmesine bir anlam veremedim.
Maç uzatmaya gidiyor derken Canerin Umutu yere indirmesiyle verilen penaltı skoru belirledi. Ancak penaltıyı Cüneyt Çakır değil de çizgi hakemi Bülent Yıldırımın verdiğini unutmayalım. Bu da çizgi hakemliğinin ne derece önemli olduğunu bir kez daha göstermiş oldu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.