Hasretle beklenen ‘iddianame’ nihayet tamamlandı ve ilgili mahkemeye sunuldu. Mahkeme kararını (iddianameyi kabul edip etmeyeceğini) 15 gün sonra açıklayacak.

Demek ki, ‘önce iddianameyi görelim konsorsiyumu’ ile ortadaki cinayeti görmeyen, görmemeyi tercih eden ‘meslektaşlarımız’ 15 gün daha zaman kazandılar.

Bu iki haftayı ipe un sermek için, dolu dolu kullanırlar artık.

Hazirun iddianameyi ciddi bulmamış.

Şimdiden ‘Dağ fare doğurdu. Böyle mi olmalıydı?’ diyorlar.

Hürriyet gazetesi kadar bile olamayan CHP’liler iddianameyi gayrı ciddi bulmuşlar...

Hürriyet gazetesi, oysa, usuldan ‘dönme alıştırmaları’ yapıyordu.

İddianameyi sulandırmak ve altını boşaltmak için bayağı uğraşmışlardı ama sonuç alamadılar. Sonunda, ‘İddianameyi görelim. Tabii ki darbeye teşebbüs suçtur. Sakın yanlış anlamayın, biz de böyle kaka şeyleri benimsemiyoruz’ noktasına geldiler.

Fakat Onur öymen oralı değil... O da ‘dağ fare doğurdu’ inancında.

Sanki Danıştay’a baskın yapılmamış...

Sanki bir hakim öldürülmemiş...

Sanki Danıştay saldırısını azmettirenlerle, Cumhuriyet gazetesini bombalatanlar aynı kişiler değilmiş...

Sanki ümraniye çöplüğünde bulunan bombalarla, Cumhuriyet gazetesine atılan ‘dost bombalar’ aynı fabrikadan çıkmamış...

Sanki, Danıştay tetikçisiyle, azmettiriciler aynı objektife sırıtarak poz vermemiş...

Sanki ‘Eylem Planı’nda öngörülenler (Cumhuriyet mitingleri, Kıbrıs nümayişleri, ‘Ordu Göreve’ pankartları, rektörler kalkışması, yargı bildirileri) vaki değilmiş gibi...

Hakkı Süha Okay (CHP Grup Başkanvekilidir), iddianameyi ciddi bulmakla birlikte, ‘20 tanık’ olayına takmış durumda.

Diyor ki, ‘İddialı olarak piyasaya sunulmak istenen Ergenekon soruşturmasının gizli tanığa bırakılacak tarafı yok. O zaman kafalarda bunun bir komplo olduğu tescil edilmiş olur.’

Demek ki, savcı ve polis elbirliği etti, Ergenekon soruşturması çerçevesinde tutuklu bulunan sanıklara komplo kurdu.

Okay, Danıştay Davası ile Cumhuriyet gazetesine yapılan bombalı saldırıların ‘çok ciddi isnatlar ve suçlamalar’ olduğunu söylüyor. ‘Danıştay saldırısıyla ilgili Ankara Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği karar ortadayken, bu iddianame de nereden çıktı?’ havasında...

Demek istiyor ki, ‘Danıştay saldırısı dinci bir eylemdi. Bu konuda mahkeme kararı var. Bu konunun tekrar ve bu şekilde ısıtılarak gündeme gelmesinin alemi nedir?’

Böyle demiyor da, bunu demeye getiriyor.

Ben de şunu merak ediyorum:

Danıştay saldırısının, sanıldığı gibi, din duygularından hareket eden sıradan bir stajyer avukat tarafından değil de, darbe hazırlığındaki bir çete tarafından tertiplendiğinin ortaya çıkması CHP’lileri neden bu kadar tedirgin ediyor?

Neden darbe bağlantılarının kurcalanmasından rahatsızlar?

İşin Bir de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya boyutu var ama, önce iddianamedeki bağlantıları, sonra da ‘kapatma davası’nda Anayasa Mahkemesi’nin nasıl bir karar vereceğini görelim...