Öngörü eksikliği
Dünya gündemi hızla değişiyor ve yepyeni konularla karşılaşıyoruz. Geçmişteki demokrasi, ekonomi gibi haberlerin yerini silahlar doldurmaya başlıyor. İran kendi ürettiği uyduyu uzaya başarıyla fırlatıyor. Herhangi askeri tehdit içermeyen bu eylem İran füzelerinin nereye kadar ulaşabileceği sorusunu güdeme taşıyor. Rusya Baltık filosunu nükleer silahlarla donatabileceğini, gerektiğinde nükleer silahları kullanabileceğini söylüyor. ABD Savunma Bakanı Gates Rusya’nın eylemlerinin karşılıksız kalmaması gerektiğini söylerken önemli bir noktanın altını çiziyor ve eylemlerini müttefikleriyle birlikte yapacaklarını söylüyor. Bazıları için bu önemsiz gibi görünse ve ABD’nin doğal müttefiklerinin Batı Avrupa ülkeleri olduğu söylense bile gerçekte yeni bir bloklaşmanın başlangıcında olduğumuz görünüyor. Acaba Rusya’nın müttefikleri, sanıldığı gibi, çin ve o bölgedeki ülkeler mi olacak yoksa ummadığımız müttefiklerle mi karşılaşacağız?
ülkeler kendi iradeleriyle mi bir tarafta yer alacak yoksa dünyadaki şartlar onları bir tarafta yer almaya mı itecek. Eğer karar var olan şartlara göre alınacaksa bu şartları hazırlayan mı yoksa tercihte bulunan mı belirleyici sayılacak?
Bu büyük değişiminin İran’la ilgili kısmını analiz edersek şu sonuçlara varırız: Eğer, söylendiği gibi, ABD İran’a müdahale ederse çatışma bölgeye yayılır ve ciddi bir petrol darlığı ortaya çıkar. Bundan en fazla zarar gören ABD değil Avrupa ülkeleri ve Uzakdoğu olur ve bu felaket boyutuna ulaşır. Bu olumsuz gelişmeyi yapıp yapmamak ABD’nin elindedir. Dünyadaki etkinliğini ekonomik güce borçlu olan ülkeler bir yandan bu güçlerini kaybederken diğer yandan belirleyici konuma gelen askeri güç açısından herhangi bir iddiaya sahip olmayacaktır. Yaşanacak ekonomik kriz başlangıçta ABD’de bir daralmaya neden olsa bile sonraki dönemde hızlı bir gelişmeyi tetikleyebilir. Yani İkinci Dünya savaşı sonrasına benzer bir durum ortaya çıkabilir.
Bu durumun fiilen gerçekleşeceğini sanmıyorum. Ancak herkes kartların bu şekilde dağıldığını görecek ve buna göre tavır alacaktır.
ABD ve Rusya Dünyadaki güç mücadelesinde kullanılacak silahın askeri güç olmasından yanadır. çünkü herkes düellonun kendisinin sahip olduğu ve daha iyi kullandığı silahla yapılmasını ister. önümüzdeki dönemin daha fazla çatışma haberleriyle ve sertleşen tavırlarla dolu olması beklenir. Yeni gündem eskisini, yani ekonominin çok konuşulduğu dönemi unutturacak ve insanlarda güvenlik kaygısı ön plana çıkacaktır.
Türkiye yeni döneme önceden görerek değil ortaya çıkan şartlara bir tepki olarak girecek gibi görünüyor. Sahip olduğu potansiyel ve kurulacak yeni denge modeli olumsuzluklardan daha çok fırsat içeriyor. Ancak biraz öngörü çok daha iyi bir konuma gelmesini sağlayabilirdi. Küçük işlerle uğraşarak, günlük çıkarlar peşinde koşarak büyük olunamaz. İlk işimiz değişen şartlara uygun bir dünya görüşü yaratmaktır ve bu ancak düşünenlerce gerçekleştirilebilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.