Yeni Türkiye buysa eğer!
Yeni Türkiye, yerde yatan aciz madenciye tekme savuran karaktersizlerle, karısının yanındaki adama arkadan yaklaşıp silah sıkan alçakların el sıkıştığı ülkeyse eğer... Yeni Türkiye, başkalarının etek giydirdiği teröristler, memleketin dağlarını, ovalarını, caddelerini, okullarını rehin alırken, emniyet kuvvetlerinin kalkan arkasına sinmek zorunda bırakıldığı yerse eğer... Yeni Türkiye, habercilerin teröristler lehine ‘tetikçi’ye, teröristlerle mücadele etmesi gerekenlerin ise ‘haberci’ye dönüştürüldüğü düzense eğer... Yeni Türkiye, ülkenin toprak bütünlüğü ve güvenliğiyle doğrudan bağlantılı ve ‘yüzyılın projesi’ diye sunulan bir projeyle ilgili yol haritasının Genelkurmay Başkanı tarafından bilinmediğinin itiraf edildiği, o projenin ‘p’sinden habersiz, misyonları parmak kaldırmayla sınırlı olanların kendilerini milletvekili zannettiği çelişkiler dünyasıysa eğer... Yeni Türkiye, “Türkiye’ye kedi bile vermeyiz” diyenlere, devletin istihbarat birimleri eşliğinde kordon yapıp, ülkenin yollarında, il, ilçe merkezlerinde zafer kazanmış ordu edasıyla ‘şampiyonluk turu’ attırmak ve ‘ulus inşası’na çanak tutmaksa eğer... Yeni Türkiye, yüzyıllardır pantolonunu çekmekten aciz, bölgesinde kim güçlüyse onun emrine âmâde ve iş birlikçi olmayı töre edinmiş köksüzler bugün kollarında Amerikan bayraklarıyla topraklarımızda şov yaparken, devletin emniyet güçlerinin şehir merkezlerimizde üniformayla dolaşamayacakları bir iklimse eğer...
Yeni Türkiye, dün Dağlıca basılırken “Çok kalabalıklardı, ağır silahları vardı” trajikomikliğine sığınanların, bugün ise “Yüzleri maskeliydi” diyerek faili failden önce koruyanların mühür sahipliğine devam ettikleri rejimse eğer... Direkler ‘kız kardeşimizin gelinliği, şehidimizin son örtüsü’ olan bayrağımızın uçlarında hürce dalgalandığı yerlerdi... Şimdi bayraklar birer birer indirilirken, o direklere bu devletin bekâsı uğruna hayatını sebil eden korucuların bağlanıp, Türk devleti adına diz çöktürüldüğü ve kurşuna dizildiği mekânlar yeni Türkiye’yse eğer... Yeni Türkiye, kaderini kendisiyle birleştirmiş bu kahramanları unutmak, yalnız bırakmak ve teröristlerin insafına terk etmekse eğer...
Yeni Türkiye, “Bir deneyelim. Açılım tutmazsa başa döneriz!” diyen ufuksuz, cahil, gafil ve basiretsiz yöneticilerin, organize isyan karşısında ‘baş’a değil ‘taş’a döndükleri alacakaranlık kuşağıysa eğer... Yeni Türkiye, bu topraklardaki bin yıllık tutunma kavgamızı yok sayacak, aşağılayacak ve ancak ‘eşkıyayla ortaklık’ kurarsak huzura ve demokrasiye kavuşacağımızı -tehditle karışık- öğütleyecek alçakça bir kampanyaya teslimiyetse eğer...
Yeni Türkiye, ‘AVM hırsı’nın ‘vatan tutkusu’na, ‘kupon arsa’ koleksiyonculuğunun ‘millî ülküler’e galebe çaldığı, necaset kokulu iş birliği masalarının ve göz yumulan terörist anıt mezarlarının, on binlerce masumun kanından üstün sayıldığı, teröristin ve yolsuzun baş tacı yapıldığı, görevini yapanların ise kovalandığı bir gerçeklikse eğer... Yeni Türkiye, terör örgütlerine yardım ve yataklıktan yargılananların ‘âkil adam’ sayılıp, çözüm bulmakla görevlendirildiği, buna karşılık şehit ailelerinin sesinin bastırıldığı, gazilerin protez bacakları için icraya verildiği, kamuya ait otobüste “Benim için mi kollarını kaybettin şerefsiz” denilerek güç gösterildiği cinnet zeminiyse eğer...
Kendisine dokunmayan yılanla işi olmayan ‘taksite bağlanmış’ hayat sahipleri... “Biz gidersek aç kalırsınız” diye şeytanî korkutmalara pabuç bırakıp, şükredenler... Ufku tarlasının sınırında bitenler... Esas koridorun Ak-Saray’la İmralı arasında açıldığını fark etmeyenler, etse bile umursamayanlar... Kendi anası ağlamadıkça, kimin anası ağlarsa ağlasın dert etmeyip sıranın kendilerine gelebileceğini hesaplayamayanlar...
Eserde sizin de parmak izlerininiz var... Gurur duyabilirsiniz!..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.