Rusya ne istiyor?
Rusya’nın son günlerde Türkiye’den yaptığı ithalata bazı engeller çıkarması ne anlama geliyor? Ya da Rusya Türkiye’den ne istiyor?
Avrupa ülkeleri enerjide, özellikle doğal gaz konusunda, Rusya’ya tamamen bağımlı hale gelmekten rahatsız. Doğal gaz kısa vadede alternatifi olmayan ve vazgeçilmesi imkansız bir üründür. Bu bağımlılık Rusya’ya önemli bir stratejik üstünlük sağlamakta ve Avrupa’nın kontrol altına alınmasına neden olmaktadır.
Avrupa ülkeleri, özellikle İngiltere, bu vazgeçilemez bağımlılığı azaltmak için hem kaynağı hem de ulaşım yolları Rusya dışında olacak bir alternatif yaratmak istemektedir. Bu alternatif, kaynak açısından Türkmenistan ve İran, güzergah açısından Türkiye’dir. Ancak Türkiye’nin rolü ikincildir ve kaynağa hakim olan temel belirleyici konumundadır. Yani eğer kaynaklarda bir kesinti olmazsa Türkiye geçişi zorlaştırır ve bu sadece Rusya’nın izleyeceği engelleme politikaları için kullanılabilir. Daha açık bir ifadeyle, eğer Rusya kaynakları kontrol edemezse ve Türkiye onunla birlikte hareket ederse gaz akışı engellenebilir.
Bu durumda üç alternatif söz konusudur: Birincide Rusya, kendisinin sağladığı doğal gaza ek olarak, bu kaynağı da kontrol eder ve Avrupa üzerinde kırılması güç bir etkinlik tesis eder. İkincide Avrupa hem kaynakları kontrol eder hem de Türkiye ile kurduğu ilişkilerle güzergahı güvenli hale getirir. Üçüncü seçenek bu kaynak ve güzergahın ortak kontrolüdür. Bu ortaklık Avrupa-Rusya arasında olabileceği gibi ABD-Rusya arasında da olabilir.
Yapılan siyasi analizlerde Doğu-Batı kavramlarından hareket edildiği için Avrupa ile ABD arasında bir fark gözetilmemekte ve ikisinin aynı hedefte birleşeceği tartışmasız kabul edilmektedir. Yani bugünün mücadelesi Rusya’nın enerji konusunda kurmak istediği tekelin Batılılar tarafından engellenmek istenmesi olarak kabul edilmektedir.
Batının bölünmez bir bütün olduğu ispatlanmış bir hüküm değil bir varsayımdır ve doğruluğu şüphelidir. Ben analizlerimde farklı bir varsayımdan hareket ediyorum. Bana göre hem ABD hem de Rusya Avrupa’nın bir güç odağı olmasını istemezler. Bu sadece birinin değil her ikisinin de egemenliği için tehdit oluşturur. ABD’nin Rusya’nın ekonomik rekabetinden korkması için ne bugün ne de uzun vadede bir neden yoktur. Güçlü bir Avrupa, kısa sürede, Rusya’yı ekonomik açıdan etkisizleştir ve ABD için de ciddi bir rakip olur. Bu iki geleneksel egemen gücün statükonun devamından yana olması ve Avrupa’yı kontrol etmesi en uygun çözümdür. Ancak ABD enerjinin kontrolünü tamamen Rusya’ya bırakmaz ve Güney hattının, Avrupa dışında, kendisinin de etkin olduğu bir yapının elinde olmasını ister.
Rusya Türkiye’nin kendi kontrolü dışındaki bir doğal gaz hattında rol almasını, özellikle bu hattın tamamen Avrupa’nın kontrolünde olmasını istemez. Ancak bu hatta ABD’nin etkinliğine razı olacağı beklenir.
Sadece ticari ilişkilere değil son günlerde artan terör olaylarına bu açıdan bakmak ve kimsenin Kürtlerin bağımsızlığıyla ilgilenmediğini ama bu büyük oyunun bir parçası olarak kullandıklarını düşünmek gerekir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.