Kur'an'da başörtüsü (2)
Hayli zaman önce bir ilahiyatçı ile “İslam'da başörtüsünün hükmü” konusunu yazışarak tartışmıştık. Bu tartışmayı olduğu gibi “İslam'da kadın ve Aile” isimli (Ensar yayınlarından) kitabıma aldım. Geniş bilgi almak isteyenlere tavsiye ederim.
Burada, sayın ö. İnce'nin yazısı sebebiyle, Kur'an'da başörtüsü'ne ait kısa bir özet yapacağım.
Kur'an-ı Kerim'de başörtüsü 24 sıra numaralı Nur suresinin 30. âyetinde geçmektedir. “Kadınlar, başörtülerini, göğüslerinin üzerinden bağlasınlar; yani başörtüleriyle göğüslerini de örtsünler” mealindeki bu âyette geçen “humur” kelimesi, başörtüsü manasına gelen “hımâr” kelimesinin çoğuludur.
“Kur'an'da geçen hımâr kelimesi yalnızca örtü manasına gelir, başörtüsü manasına gelmez” diyenler kesinlikle yanılıyorlar. çünkü bu kelimenin kökünde “örtme, karışma, yaklaşma” gibi manalar varsa da, kökten alınmış farklı kelimelerin (şekillerin) de farklı manaları vardır. Mesela aynı kökten gelen “hamr”, şarap, “hamîr”, hamur mayası, “humâr” akşamdan kalma hali manalarına gelir. Tartışma konumuz olan “hımâr” da başörtüsü ve vücudun bütününü örten örtü manalarında kullanılmıştır. Bu mananın delillerine gelince:
1. Hz. Peygamber zamanından bu güne kadar “hımâr”a bu mana verilmiş ve uygulama da bu manaya göre olmuştur.
2. İbn Manzûr, Fîrûzâbâdî gibi kaynak luğatçıların eserlerinde kelimeye “başörtüsü” manası verilmiştir.
3. Taberî, Zemahşerî gibi kaynak tefsirlerin tamamında hımâr kelimesinin manasının başörtüsü olduğu kaydedilmiştir.
4. M. Esed'in İngilizce ve M. Hamidullah'ın Fransızca çevirilerinde de kelimeye verilen mana “başörtüsü”dür.
Hasılı Kur'an'da başörtüsünün bulunduğuna dair deliller güçlü ve çok, bulunmadığına dair delil ise yoktur.
Birinci yazım üzerine ABD'de yaşayan Edip Yüksel'den bir mail aldım. Sayın Yüksel bu mektubunda uzun uzadıya dert yanarak, sayın İnce'nin yazısında sözü edilen mealin kendisine (E.Yüksel'e) ait olduğunu, M. Sağ'ın haksız olarak bu meali kendisine mal ettiğini anlatıyor. Bu alma, çalma meselesini incelemek bizim işimiz değil, ama böyle bir iddianın bulunduğunu da yazmam gerekirdi, yazdım.
Adı geçen meal kime ait olursa olsun, Nur suresinde geçen “hımâr” kelimesine “başörtüsü değildir demenin” yanlış olduğunu yukarıda açıklamış oldum.
Başını örten Müslüman kadınlarımız ve kızlarımız, güvendikleri alimlerin tefsir, meal ve açıklamalarına dayanarak örtünüyorlar. Marjinal görüşlere itimat etmedikleri için onları kınamak, yakışıksız sözler söylemek yalnızca bağnazlık, tahammülsüzlük ve edepsizliktir vesselam.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.