Evlilik Kültürü
Bizim kaynağı İslam olan bir evlilik kültürü oluşturmamız lazım. Ailelerimizden, medyadan, oradan buradan öğrendiklerimizi bir tarafa bırakmalıyız. Fıtrata dayalı bir eğitim olmalı. Erkekler kavvam, kızlar saliha bir eş olmak üzere yetişmeli.
Evlilik nedir, ne değildir? Müslüman gençler evliliğe nasıl hazırlanmalı? İki cinsin eş olarak yapmaları gerekenler nedir? İki cinsin haklı beklentileri ne olabilir? Muhabbete vesile olan davranışlar nelerdir? Evlilikte acil durum sinyalleri nasıl anlaşılır? Eşler aileleri ile ilgili dengeyi nasıl kurmalı? Karı-koca hakkı nedir? Hakemlik konusu nasıl işlemeli...
Bana gençlerden çok gelen sorulardan biri “Evlilik görüşmesi yapacağım eş adayına neler sormalıyım?”
Gençler bu soruyu son dakika düşünmemeli, zaten biliyor olmalılar ne soracaklarını. Bir genç kız anlatmıştı: İlk görüşmede delikanlı ona, denizlerde arada olan renk farklılığının sebebini sormuş. Sanki okula coğrafya öğretmeni alacak, ne gereksiz bir soru. İlk görüşmede birbirinin genel kültürünü değil, evlilik kültürünü ölçebilmeliler yuva kurmak isteyenler.
İslami bir evlilik kültürü oluşturmak için önce çocukları iyi yetiştirmek lazım. Bunun için anne-baba okulları olmalı. Çocukları deneme yanılma yöntemi ile ya da her yerden bir şey okuyup karışık bir zihinle yetiştirince çok hatalar yapıyoruz. Zaten televizyon, internet, çevre gibi pek çok tehlike onları bekliyor, bu yüzden onlar daha çok küçükken başlamalı eğitim. Çocuk yetiştirirken geleceğin anne-babasını yetiştirdiğimiz aklımızda olursa belki daha doğru adımlar atabiliriz.
Okullarımızda ahlaki bir eğitim yok. Kültürün kelime karşılıklarından biri “İrfan”dır. İrfan; bilgi ile ahlakın getirdiği zihin olgunluğudur. Okullarımızda sadece bilgi verildiği için gençlerimiz çoğunlukla irfan sahibi olarak yetişmiyor, aileler olarak da eksik kalınmışsa gençler bilgi sahibi fakat kültürsüz yetişiyorlar. İrfan sahibi gençler yetiştirmek için Milli Eğitim Bakanlığı müfredatı yeniden gözden geçirmeli, ezbere dayalı gereksiz dersleri atıp, yeni dersler eklenmeli.
Liselerde de evlilik hayatına hazırlık dersi olmalı. Aile hayatının kıymeti öğretilmeli. Annelik babalık dersleri okullarda da verilirse daha faydalı olur. Gençlerin zihnen olgunlaşmalarına katkı sağlar.
Belediyeler ve vakıflar, evlilik okulları yapıyorlar fakat çoğu yetersiz programlar oluyor. Birbirinin ne konuşacağından haberi olmayan hatta bazen birbirine zıt şeyler anlatan konuşmacılar hafta hafta ders anlatıyorlar. Böyle bir eğitimin yeterli bir faydası olmaz. Konuşmacıların konuları üzerinde bütünlük olmalı. Evlilik eğitimlerinde mutlaka cinsel eğitim olmalı. Evlilik hayatı içinde en çok karşılarına çıkacak konular işlenmeli.
Medya ve reklamlar sürekli tüketmeye şartlandırıyor insanları. Aile ise tüketim yeri değil üretim yeridir. Sevgi, saygı, muhabbet, evlat, gönül ikramları... Zihnimizi tüketimden üretime yönlendirmeliyiz. Daha evliliğin ilk gününden itibaren çiftler kişisel istekleri ve bencillikleri yüzünden sevgiyi tüketmeye başlıyorlar.
Biraz anne-babadan, biraz medyadan, biraz oradan biraz buradan evlilik hakkındaki fikirlerle evleniliyor. Ve sonuç maalesef ki çoğu zaman hüsran oluyor. Madem ki Müslümanlar olarak kitabımız Kur’an-ı Kerim, o halde evlilik hayatımızda da kitabımız Allah’ın kelamı olmalı değil mi? Takıldığımız zaman ona bakmalıyız. Madem ki önderimiz Rasulullah, evliliğimizde de onun önderliğini kabullenmeli miyiz?
İslami kaynaklı bir evlilik kültürü oluşturmak için bu konuda eğitimi olan, bu konuya kafa yoran insanlar, fikir birliği yapıp ortak bir çalışma yaparlarsa güzel sonuçlar çıkacağına inanıyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.