Ahmet Kekeç

Ahmet Kekeç

Paralel yapıyla mücadele Ergenekon’a alan mı açıyor?

Paralel yapıyla mücadele Ergenekon’a alan mı açıyor?

Malum çete darbelerle mücadeleyi sulandırıyor ve kendisine rakip gördüğü kişilere “kumpas” kuruyor diye, “demokrasiye yöneltilmiş tehditleri”unutacak mıyız? Bu tehditlerin açık aktörü haline gelmiş kişilere (ve o kişilerin yeni konumlarına) yönelik bir merak geliştirmeyecek miyiz? 

Birazdan okuyacaklarınız, somut bilgiye (delile) dayanmıyor.

Hissettiğim şeyler bunlar...

Hissettiğim, doğru olduğuna kanaat getirdiğim ama kanıtlayamadığım şeyler...

Devleti paralel yapının tasallutundan kurtarma çabalarını destekliyorum. Geç bile kalındığını düşünüyorum. Ortaya saçılmış rezillikler, yasa dışı dinlemeler, masum insanlara kurulan kumpaslar sorgulanmalı; sağa sola suç delili bırakan erazil taifesi “bir şekilde” cezalandırılmalı ama “paralel yapıyla mücadele ediyorum” görüntüsü altında bürokratik kademelerde yer tutan, hatta yükselen ve etkin konuma gelen çakal takımına da dikkat edilmeli. Belki de en çok buna dikkat edilmeli...

Ergenekon soruşturması sulandırıldı.

Birçok insana kumpas kuruldu, hayali deliller isnat edildi.

Darbelerle (ve illegal yapılarla) mücadele, bazen, himmet mekanizmasına işlerlik kazandırmak için kullanıldı.

Birçok usulsüzlük yapıldı.

Hepsine eyvallah da... Suçlananların sahih niyetlerle kalkıştığına ilişkin elimizde yeterli delil var mı? Çok mu severlerdi demokrasiyi? Erdoğan’a ve arkadaşlarına çok mu bayılırlardı? Halkın tercihlerine çok mu saygılıydılar?

Bir darbeyi isteyen ve özendiren sayısız beyanat dinledik.

Sayısız yorum okuduk.

Sayısız girişime tanık olduk.

Önümüzde, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yürütülen kirli savaşın acı bilançosu duruyor; gözaltında kayıplar, yargısız infazlar, JİTEM operasyonları, asit kuyuları...

Bunları yok sayabilir miyiz?

Evet, devlet içinde kendisine alan açmak isteyen paralel yapı bu asayişsizliklerin tümünü manipüle etti; bazen hedef şaşırttı, bazen kurunun yanında yaşın yanmasın sağladı ve verilen yetkileri kötüye kullandı. Ama böyle oldu diye “Bu asayişsizlikler yaşanmamıştır, darbeye niyetlenilmemiştir, seçilmiş hükümet hedefe konulmamıştır, Erdoğan düşmanlaştırılmamıştır” diyebilir miyiz? 

Nitekim Balyoz davasının bir numaralı sanığı (emekli bir general), içeri alındığı halde bile, “Ezileceksiniz, bir darbeyle yok edileceksiniz?”demiyor muydu? Kendisine açılan sütunda, “Bunların bir darbeyle devrilmesi haktır” mealinde yazılar yazmıyor muydu?

İstihbar ettiğim (ve şu an kanıtlayamayacağım) habere göre, Ergenekon artıkları ve eski darbeci klik, devlet içindeki varlığını tahkim ediyor. Varlıklarını meşrulaştırmak için de “paralel yapıyla mücadele ediyoruz” mottosunu kullanıyor.

Bürokratik kademelerdeki hareketlilik, sırf bu açıdan, derin bir ilgiyi ve merakı hak etmiyor mu?

HAMİŞ:

Bu yazıda dile getirdiğim “endişelerle” direkt irtibat kurulmayabilir (kuvvetle muhtemel bir irtibat söz konusu değildir) ama önceki gün aldığım haber kuşkularımı depreştirdi: 25 Aralık darbe girişimini akim kılan (akim kılmak uğruna canını ortaya koymuş) bazı Emniyet mensupları (İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde görev yapan üst düzey görevliler) açığa alınmış... “Gidenlerin” kimliğini ve paralel yapı konusundaki hassasiyetlerini biliyoruz ama “gelenleri” henüz tanımıyoruz...

Niçin böyle bir tasarrufta bulunuldu?

Bilmek istiyorum.

Gelenler arasında, vakti zamanında Erdoğan’ın “yakınlarına” işkence yapmış Adil Serdar Saçan’a bağlı Emniyet mensupları var mı?

Bunu daha çok bilmek istiyorum!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Ahmet Kekeç Arşivi