Putin, “Rusya’yı ayağa kaldıran lider” olarak biliniyor... Buradan aldığı dokunulmazlıkla, ülke içinde yaptığı “saçmalıklar” bizim konumuz değil. Rus muhalefeti düşünsün... 

Fakat aynı saçmalıkları “dışarıda” da tekrarlıyor.

Gürcistan’da yaptıkları...

Kırım’ı ilhak edip üstüne yatması...

Ceffelkalem Ortadoğu’ya dalıp (İran’la birlikte) bir çuval inciri berbat etmesi...

Bunlar, Batı dünyasında “ciddi tehdit” olarak algılanıyor.

Denilebilirse, Rusya, “Sovyetler Birliği” döneminden sonra, ilk kez Batı’nın gözüne batmaya başladı ve ciddi yaptırımlarla karşı karşıya bırakıldı.

Şunu demeye çalışıyorum:

Putin’in “dostlarımız” diye işaret ettiği çevrelerin (birtakım ulusalcıların, “TC” rumuzlu Kemalistlerin, Kürtçülerin, paralellerin, Rusya’ya “son kurtarıcı” gözle bakan Beyaz Türklerin, çakma liberallerin, Wolfowitz dostlarının) saldığı “korku” ya da “ümit” havasının bir karşılığı yok.

İyi niyetliler telaşlanıyor... “Dost Rusya gazımızı keserse ne olacak?” filan gibi...

Kötü niyetlilerse, bu krizden “kurtuluş fırsatı” doğacağını düşünüyor

Ne telaşlansınlar, ne de hevese kapılsınlar...

Telaşlanmasınlar, çünkü “kuru tehdit” dışında Rusya’nın uygulayabileceği ciddi bir yaptırım bulunmuyor... Doğalgazı kesemezler, çünkü önemli bir gelirden olurlar. Düşmanlığı ya da gerginliği fiili mukavemete (örneğin bir savaşa) dönüştüremezler. Bir NATO ve Batı ittifakı üyesi olan Türkiye’nin eli armut toplamıyor. En fazla, Türkiye’den giden insanları taciz ederler, işadamlarına gözdağı verirler, beyaz et almaktan vazgeçerler, sebze ithalatını durdururlar, bazı ihaleleri iptal ederler... Bir de, “Unutmadık, unutmayacağız, bunun bedeli ağır olacak” diye zır zır ağlarlar.

Rusya-Türkiye gerginliğinin bize “yeni ufuklar” açacağını söyleyen kötü niyet sahipleri de hevese kapılmasın.

Rusya gelip bizi Erdoğan’ın elinden kurtaramaz.

Böyle bir örnek yok...

Bizi Erdoğan’dan kurtaracak yegâne formül, Türkiye’nin Rusya tarafından işgal edilmesidir... Bu da mevcut şerait ve dünya dengeleri açısından mümkün görünmüyor ne yazık ki.

Dolayısıyla Nasuh Mahruki kardeşimiz, “Putin’den ricam; bu saldırının bedelini dost ülke Türkiye’ye, Türk milletine değil, bunu planlayan AKP’ye ödetmesidir” diye yalvarmaktan ve gülünç duruma düşmekten vazgeçsin.

BİR- Türkiye, hava sahasını ihlal eden bir Rus uçağını düşürmüştür. Hepsi bu... Bunun adı “saldırı” değil, “savunma”dır. Her ülkenin kendini savunma hakkı vardır. TC Nasuh önce saldırıyla savunma arasındaki farkı öğrensin.

İKİ- Putin, bu saldırının bedelini sadece AK Parti’ye nasıl ödetecek? Beştepe’yi mi bombalayacak? AK Parti genel merkezine füze mi yollayacak? Sadece AK Parti’lileri öldüren “akıllı bomba” mı geliştirecek? Nasıl olacak?

Üçüncüsü de şu olsun:

Konuyla ilgisi yok ama Hürriyet’in “Alo Ahmet”i, yani Ahmet Hakan Coşkun, Rusya’nın “Türkiye IŞİD’den petrol alıyor” iddiasını gülünç bulmuş.

Niye?

Çünkü IŞİD’den alınan petrol, TÜPRAŞ’a gidiyormuş. Ruslar böyle iddia etmiş...

Diyor ki Alo Ahmet, “Hiç olur mu öyle şey? TÜPRAŞ Koç grubuna aittir. Bu Ruslar ne saçmalayıp duruyor? Hiç Koç’lar IŞİD’den petrol alır mı?”

İyi de birader, Erdoğan’ın her bir işi yaptığına inanıyorsun da, Koç’un IŞİD’den petrol aldığına neden inanmıyorsun?

Sen yıllarca “Türkiye IŞİD’e yardım ediyor, IŞİD’den petrol alıyor” iddialarına sessiz kal, ama işin ucu büyük patron Koç’a dokununca yaygarayı bas...

Hadi git işine!