Kahpe mizah
Aydın Doğan’ın bir adamı... Başka kimin adamı olabilir ki? Bir haber yapmış... Yeni Akit gazetesini cezalandırmayan mahkemeye şarlıyor...
Zeki ve yaratıcı çocuklar oldukları için, bir de dalgalarını geçiyorlar: “Akademisyenlere ‘kahpe’ demek basın özgürlüğüne giriyormuş!”
Önce, konuyu hatırlayalım: “Bu Suça Ortak Olmayacağız” başlıklı bildiriye imza atan Ankara Üniversitesi akademisyenlerine yönelik, Yeni Akit gazetesi ile gazetenin internet sitesi ve Akit Haber’de “Uzatmayın atın bu adamları”, “diplomalı sapkınlar”, “kahpe” başlığıyla birtakım haberler yayınlanıyor.
Akademisyenler, hakaret ve tehdit içeren haberler nedeniyle sitelere erişim yasağı talebinde bulunuyor. Ankara 2. Sulh Ceza Hâkimliği, erişim yasağı talebini reddediyor ve bu ifadelerin basın özgürlüğü kapsamında olduğunu söylüyor: “Basın ve yayın organları, olayların kamuya aktarılmasının yanında eleştiri sınırı içinde kalmak suretiyle yorumda da bulunabilir. Haberlerin daha çarpıcı hale getirilebilmesi amacıyla eleştiri ve kişilik özgürlüğünü zedelemeyecek şekilde yorum da basın özgürlüğü içinde mütalaa edilmeli. Söz konusu haber içeriklerinin, eleştiri ve basın özgürlüğü kapsamında kaldığı, talep edenin kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olmadığı görülmekle talebin reddine karar verilmiştir.”
Akademisyenler, ret kararına Ankara 4. Sulh Ceza Hâkimliği nezdinde itirazda bulunuyor.
Bu itiraz da reddediliyor.
Kıyamet de bunun üzerine kopuyor işte...
İki gündür “şer cephesi”nin yayın organlarında ve sosyal medyada, mahkeme kararını yerin dibine sokan, hâkimleri en kepaze cümlelerle eleştiren haberler ve yorumlar okuyorum. Nasıl pervasızca saldırıyorlar!
Güya, diktatör Erdoğan mahkemeye baskı yaparak, küfürbaz Yeni Akit’i koruyan bir karar aldırmış.
Bununla birlikte, “kötü mizah” örneği sayılabilecek çıkıntılıklar: “Kahpe demek basın özgürlüğüne giriyorsa, ben de bu özgürlüğü kullanıyorum ve mahkeme heyetine kahpe diyorum...”
Dün, bir gelişme daha oldu.
Daha doğrusu, bir mahkeme kararı daha yayınlandı.
Hatırlayacaksınız, “Gezi” rezilliğinin sürdüğü günlerde, Gonca Vuslateri isimli bir dizi oyuncusu, sosyal medya hesabından “Çıktı yine tipini s......ğim” gibilerden bir mesaj paylaşmış, alenen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a küfretmişti... Tepki üzerine de, yazdığı tweeti silmişti.
Konu, haliyle yargıya taşındı.
Gonca Vuslateri hakkında dava açıldı.
Mahkemeden ne karar çıktı, biliyor musunuz?
Beraat...
Daha doğrusu, mahkeme, Gonca Vuslateri’nin bir komedi oyuncusu olduğunu dikkate alarak (çünkü sanık savunmasında “Ben bir komedi oyuncusuyum, bunlar mizah sayılmalı” mealinde ifadeler kullanmıştı), bu aleni küfrü “mizah” saydı ve sanığın beraatine karar verdi.
Şimdi haysiyetsiz kesimine soralım:
BİR- “Çıktı yine tipini s.....ğim” ifadesi mahkeme tarafından “mizah” muamelesi görüyor, hoşgörülü bir tebessümle karşılıyorsunuz... Peki, “kahpe” nitelemesinin “basın özgürlüğü” sayılması karşısında niçin kıyametleri koparıyorsunuz? Ne rezil adamlarsınız siz!
İKİ- Yaptığınız kötü espriden mülhem, ben de çıkıp “Sıraya dizildiler yine...” diye başlayan bir küfür sallasam, Gonca Vuslateri’ne yaptığınız gibi bunu da hoşgörülü bir tebessümle karşılayacak mısınız?
ÜÇ- Diktatör Erdoğan’ın “Yeni Akit”i ipten alacak gücü var da, bu gücünü niye tipine sövenlere karşı kullanamıyor? Bu nasıl diktatör ki, hakkını mahkemede bile arayamıyor?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.