Engin Ardıç

Engin Ardıç

Amman döne döne döne yaar geliyoor

Amman döne döne döne yaar geliyoor

PKK'nın doğmamış bebek katili bir çetebaşı çıkıp "Erdoğan'ı devireceğiz" derse, "sen kim oluyorsun lan" deriz, "hadi çek git işine" deriz.
Tek saniye düşünmez, seçilmiş cumhurbaşkanının yanında saf tutar, onun yanında dururuz...
Dışarıdan biri çıkıp "Erdoğan istifa etmeli" derse, "sen kendi işine bak kardeşim" deriz.
O laftan medet ummaz, sahibine asla prim vermeyiz.
Biri çıkıp sandığı devirmeye kalkarsa, seçilmişe kumpas kurmaya, onu bunu yapmaya kalkarsa, "hooop, bir dakika" deriz.
Hep birlikte, sandığı devirmeye kalkanı biz deviririz.
Seçilmiş cumhurbaşkanına git diyecek tek merci vardır.
O da Türk halkıdır. Sandıkta "git" derse gider.
Bu böyle biline... Bu lafları edenlerin hepsi böyle bile... (...)
Yani Türkiye'de lider devirmekten falan medet uman her kimse ona derim ki: Avucunu yalarsın...
Lider seçimle geliyorsa, seçimle gider.

***


Bu satırları ben yazmadım.
Bu satırları Ertuğrul Özkök yazdı. (Ben yalnızca imlasını düzelttim.)
Bayram değil seyran değil, hayırdır inşallah...
Aslında bayram değilse de bir tür seyran.
Tam da Aydın Doğan'ın "akaryakıt kaçakçılığından" yargılandığı ve 24,5 yıl hapsinin istendiği şu günlerde...
Tam da Nişantaşı görmüş modern imam "Tayyip Erdoğan'ın alkışladığım konuşması" diye yazılar döktürürken...
İlginç ötesi bir durum.
Nedir bu? "Daha fazla üstümüze gelmeyin, biz de yavaş yavaş dönelim işte" mesajı mı? "Ateş kes, biz de keselim" önerisi mi?
Yoksa, "Erdoğan'ı Cemil Bayık da deviremez Amerikan elçisi de, bu memlekete komünizm lazımsa onu Nevzat Tandoğan getirir, lider devrilecekse de İstanbul sermayesi devirir" efelenmesi mi?
Yoksa Koç Holding'e "rahmetli Mustafa deviremedi, Ömer daha fazla üstüne gitmesin" şeklinde bir politika değişikliği önerisi mi?
Hangi satırın arasını nasıl okuyalım?
Yoksa Ertuğrul'un patronuna sızlanması mı: "Tahta gibi CHP militanı Enis'i denedin, çuvalladı, meclise kaçtı kurtuldu... Yeterince kıvrak olamayan Sedat'ı da denedin, başını derde soktu... Artık tadında bırak, geçir beni gene şu gazetenin başına, ben hepsinden iyi dönerim, senin de işin görülür!"
Eh, kusura bakmasın, madem ki kendisi SABAH yazarlarının ne zaman neyi nasıl yazmaları gerektiğine karışıyor, biz de onun işine azıcık karışabiliriz herhalde.
Bakalım neler olacak? Ertuğrul faciasında batmış olan amiral gemisi yeniden yüzdürülebilecek mi? Yoksa Cem Küçük'ün dediği gibi "herşeylerini" kaybedecekler mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Engin Ardıç Arşivi