Var işte! Apaçık hem de...
Çok kullanılan deyimler yorulur, yıpranır. Can sıkıcı bir gerçektir bu.
Bazen yenildiğimiz yerdir.
Geçen hafta eş dost arasında laflarken konu hep "üst akıl" deyimine geldi çattı.
Kolaycılık mı acaba diye sorduk kendimize?
Kaba bir paranoyaya hizmet edip bizi elle tutulur düşmanlarla kavgadan alıkoyuyor olabilir mi?
Merkezi bir "akıl" dünya sistemini böyle yönlendiriyor olabilir mi?
Yerine daha "akılcı" bir deyim mi bulsak acaba?
Mesela açıktan ABD mi desek veya dünya finans oligarşisi falan? Fakat şirketlerin,Obama'nın ve neocon küresel merkezin ABD'si bile farklı havalardan çalmıyor mu?
Bu sorular anlamlı olabilir.
Fakat sadece Brezilya ve Türkiye'ye yapılanlara ve bunların zamanlamasına baktığınızda dahi görüyorsunuz ki...
Uslu durmazsak canımıza okumaya niyetli bir merkez var işte! Basbayağı bir üst akıl!
Ve iki ülkeyi de tehdit ediyor.
Türkiye'yi şiddet, parçalanma ve istikrarsızlıkla, Brezilya'yı ekonomik çöküş ve iç kargaşayla...
Brezilya'nın yanı başında bir Suriye yok! (Ama petrolü ve kamusal dev bir petrol şirketi var.)
Ve Türkiye muazzam bir güç ve liderlikle bütün badirelere karşı direnirken Brezilyasarsılıyor.
Bir başlangıç olarak geçen hafta çıkan Hilal Kaplan'ın "Bizimkisi bir faiz hikâyesi" ve Kayahan Uygur'un "Değişime direnen kirli senarist" yazılarına bakılmalı.
Hatırlayın...
İki binlerin ilk on yılında açlık sınırındaki on milyon insanı orta sınıf çizgisine çekecek kadar büyük başarı gösteren Brezilya bizimle aynı aylarda bir tür Gezi olayları yaşadı. Bir daha da toparlanamadı.
Şu sıralarda da bir tür 17 Aralık yaşıyor.
Süper savcı Sergio Moro doğrudan Başkan Dilma Rousseff ve eski efsanevi Başkan Lula'yı içeri atacak operasyonlar peşinde.
Başkan Dilma şimdi özerk ve süper yetkilerle donatılmış savcılıklar oluşturduğuna pişman. Eski bir komünist militan olmanın ruhuyla belki, bu yolla burjuvazinin kirliçamaşırlarını ortaya çıkartacağını sanıyordu. Şimdi burjuvazi süper savcı Moro'yu Başkan Dilma'nın üzerine sürüyor.
Dergiler "Başkan İtalya'ya kaçacak" diye kapaklar yapıyor. Dilma ise ölümüne direneceğini söylüyor.
Tam bu noktada hafızanızı bir daha kurcalayın...
İtalya'nın süper savcıları Cassano ve Di Pietro'nun paralel yapı marifetiyle defalarca Türkiye'ye getirilip röportajlar alındığını, Zekeriya Öz'ün parlatılarak hazırlandığı görevleri hatırlayın...
Nerelerden geçtik, geçiyoruz.
Yarın esas konuya geleceğim.
Dünya beşten büyüktür ittifakına katılmanın Brezilya'ya kesilen cezasına...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.