Kazanmaktan başka çare yok
Geçtiğimiz sezona dönüp şöyle bir bakacak olursak, Fenerbahçe için o dönemde Şampiyonlar Ligi maçları öncesinde rahat, huzurlu ve keyifli yazılar yazıyorduk. Çünkü o Fenerbahçe herkese olduğu gibi bana da güven veriyordu. En azından Şampiyonlar Ligi’nde çok farklı top oynayıp, kazanma inancını aşılıyordu. Ayrıca kendi ligimizde de zirveyi zorluyordu. Şimdiye bakıyoruz, nerede geçen sezondaki Fenerbahçe, nerede bu sezondaki Fenerbahçe?
Elbette gönül ister ki bugünkü maçta alınacak bir Dinamo Kiev galibiyeti, Fener’in Bahçesi’ndeki topluluğu mutlu etsin. Bugüne kadar ortaya konan futbol ister istemez bizleri umutsuzluğa itiyor. Bunca milyon dolarlar, milyon eurolar harcanıp, transferler yapıldı. Ancak futbol yok, takım oyunu yok. Sonuçlar da taraftarları karalar bağlayacak duruma getirdi.
Bugünkü Dinamo Kiev maçı; Fenerbahçe’nin olmak vaya olmamak maçı. Kazanırsa büyük bir moral yakalamış olur. Kaybederse Fenerbahçe’nin göbeğine dinamit düşmüş olur.
Şu halimize bakın, ne taktik, ne teknikten bahsedemiyoruz. Karamsar bir tablo çizmeye zorlanıyoruz. Kimin sayesinde diyecek olursanız, başaktör ve sorumlu Aragones dedem ve de Fenerbahçeli futbolcular sayesinde... Bu kadar ters bakışı bir kenara itip, duygusal takılmak istiyorum.
Bu maç sadece futbolcuların maçı. Aragones-maragones hikaye. Bu prestiji futbolcular sahaya çıkıp kazanarak yakalamak zorundalar. Fenerbahçe, Dinamo Kiev maçını ya kazanacak ya kazanacak. Bunun başka bir yolu yok. Tek skor galibiyet, beraberlik bile yetmez. Kazanmaktan başka çaresi yok Fenerbahçe’nin.
O zaman bu satırlardan hodri meydan diyorum Fenerbahçe’ye. Çıkın ne yapıp, ne edip bu maçı kazanın. Kazanın ki önünüzdeki maçlarda yeniden güven tazelemiş olun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.