Esasen ne yüksek yargı başkanlarının Cumhurbaşkanı’nın himayesine ne de Cumhurbaşkanı’nın yargı temsilcileriyle fotoğrafa ihtiyacı vardır. İddia edildiği gibi arada yargının tarafsızlığına gölge düşürecek bir ilişki tesis edilmişse edilmiştir, bunu göstermek için Erdoğan’ın bir de tur tertiplemesine ihtiyaç yoktur. Tesis edilmemişse; bunun için de böyle bir sahneye lüzum duymayacaktır.

Ama ne derseniz deyin o fotoğraf verildiğinde bunun tartışılmasını, eleştirilmesini kabul etmeli ve hatta savunulması güç bir manzara olduğunu bilmelisiniz. Yargı başkanları ile Cumhurbaşkanı resmi törenlerde bir araya zaten gelmektedir, daha fazlası doğru olmamıştır.

***

Çünkü, hukuk bizim zannettiğimizden daha hassas, daha özen gerektiren ve hiç şüphesiz terazisi daha hassas tartması gereken bir sahadır. Bunu da en iyi, hukukçu kimliği zor zamanlarda temayüz etmiş olan Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit bilir. Cirit, hukuk duygusuna sahip, mesleğinin önemini ve kıymetini taşımak bahsinde prensipleri olan bir meslek insanıdır. Nitekim son tartışmalarda en çok inisiyatif alan da kendisi olmuştur. İhtimal ki, ortaya çıkan manzaradan o da rahatsız olmuştur.

***

Yüksek yargı temsilcilerinin hal, hareket ve davranışları sadece meslektaşlarına örnek olmakla kalmaz, topyekün ülkenin alakasını celbeder. Bir seviye ve norm oluşturur. Sadece hukuka güveni temsil etmekle kalmaz, devletin adalet standardını da ifade eder. Sembollerin gücü başka hiçbir sahada ve hiçbir sektörde, yargıda olduğu kadar belirleyici ve kıymetli değildir.

Yargı temsilcilerinin de resmi, özel diğer merci ve kurumların da bu hassasiyeti müştereken korumaları en doğru yol olacaktır.

Ekonomiden güvenliğe ince hat

İhracat Nisan ayında, geçen yılın aynı ayına oranla yüzde 10,2 azalıp 11 milyar 983 milyon dolara düştü. İthalat da yüzde 11,9 azalarak Nisan’da 16 milyar 190 milyon dolara geriledi.

Düşüşte mevsim etkileri vardır ama daha dramatik dış ilişkiler faktörü görülmektedir. Apaçık anlaşılan şudur: “Düşman azaltıp dost kazanmak” politikası tercihlerden bir tercih değil, ekonomi bilançosunun da dayattığı bir zarurettir.

Doğrudan yabancı sermaye girişinin neredeyse durma noktasına geldiği de hesaba katılırsa dış ticareti geliştirmek; 2023 hedefleri yolunu sapmadan takip etmek artık hayati bir hal almıştır. 2023 hedeflerinin tahakkuk edip etmediğini görmek için 2023’ün Aralık ayının 31’ini beklemeyeceğimize göre şimdiden o izleri aydan aya takip etmek lazımdır. Makas açılmamalıdır…

Dostları artırırken içeride hukuk ve hukuka güvenin artmadığı, yerli ve yabancı girişimciler için yatırım ortamı öngörülebilir hale gelmediği müddetçe makro ekonomik hedeflerden söz etmek manasızdır.

Daha çok hukuk ve demokrasi ve daha zengin bir diplomatik ilişkiler ağının terörle mücadelede avantaj temininden, ekonomik büyümeye kadar sayısız faydası vardır.