Çok sinsi bir politika yürütüyorlar: 15 Temmuz'dan sonra estirilen "milli birlik ve beraberlik" havasını kendi "lehlerine" çevirmeye çalışıyor, iyi niyet girişimlerini "iktidarı kısıtlamak" yönünde kullanmak istiyorlar.
Bir yandan "tutuklulardan bari gazeteci olanlar bırakılsın" kampanyası, öbür yandan Kılıçdaroğlu'na 15 Temmuz olaylarından hiç haketmediği bir paye çıkarma çabaları...
Bir yandan emekli askerleri çıkarıp çıkarıp konuşturmalar, "askeri liseler kapatılamaz,ordu cumhurbaşkanına bağlanamaz" propagandası...
Genel olarak bütün OHAL kararlarına karşı çıkma, en azından soğuk bakma... OHAL'i törpüleme çalışması...
Toz duman yatıştıkça yürekleneceklerini ve atağa kalkacaklarını söylemiştik. Birisi, "utanmasam sıkılmasam 'Allah darbecilerden razı olsun' diyeceğim" diyecek kadar ileri gitti.
Hayırlara vesile olan, Erdoğan'ın uzlaşma havasıymış.
Bu uzlaşma çabası istemezükçülere yarayacaktır.
Bunu istismar edecekler.
Kendilerine yontacaklar.
"İktidarın pozitif söylemine" övgüler düzerken, ilk hedefleri de anayasa tabii.
Kılıçdaroğlu onlardan çok daha gerilerde, o hâlâ sıradan bir kasaba politikacısı yaklaşımıyla "ilk dört maddeye dokundurtmayız" telinden çalıyor. İlk dört maddeye dokunmayı kimse aklından geçirmiyor.
Akıl hocaları daha cesur ve daha kurnazdırlar, bunlar "başkanlık sistemi tartışmasınıtarihe gömmeye" hazırlanıyorlar. (Fakat ilk fırsatta Kılıçdaroğlu'nu devirip İstanbulsermayesine şirin görünecek yeni bir başkan bulmayı da deneyecekler tabii... Tekrar Deniz Baykal olabilir mi dersiniz? Önce bütün suçu Fetö'ye yıkmak kaydıyla?)
İktidar, darbe girişimini bastırmış olmanın coşkusu içinde, nasıl bir köşeye itilip sıkıştırılmak istendiğinin farkında mıdır?
Anayasa için "üçlü komisyon" toplanıyor.
Anayasa değişikliği "mini" olacakmış!
Bir rötuş yani... Dostlar alışverişte görecek...
CHP elbette "ordunun cumhurbaşkanlığına bağlanmaması" için bastıracak. Askeri yüksek yargının "aynen" kalması, HSYK'nın yeniden yapılandırılmaması için uğraşacak.
"Tutuculuk" fonksiyonunu yerine getirecek yani.
MHP'nin tam olarak ne istediği belli değil (ne zaman belli oldu ki?), ama sanki CHP'ye bu konularda destek olmayacak, AKP'ye daha yakın duracak gibi görünüyor. (Onların asıl derdi şimdi Meral Akşener'i partiden kazımak.)
Fakat AKP bu konularda "ısrarcı" olmayacakmış! Yandı gülüm keten helva...
O kadar patırtı koparmış anayasa değişikliği konusu burada bununla kalacak mıdır? AKP başkanlık sisteminden de mi vazgeçiyor? Bu mudur?
Darbe girişimi muhalefete yaramış olacak yani. Adamlar boşuna "Allah Fetö'den razıolsun" demiyorlar!