Aslanlar kendi hikayelerini yazmadıkça...
Türkiye’nin dünyanın değişik coğrafyalarındaki varlığı giderek artıyor. 2009-2010 yıllarında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyesiydik. Türk Hava Yolları dünyada en çok ülkeye uçan havayolu niteliğine kavuştu. 2023’e kadar en yaygın diplomatik temsil ağına sahip beş ülkeden birisi olma iddiamız var. 2015’te G20 zirvesi Türkiye’de yapıldı. Ülkemizin resmi uluslararası yardım bütçesi 1 milyar doları aştı.
Ancak Türkiye’nin global yüzünü dünyaya tanıtacak küresel ölçekte bir televizyon kanalımız yoktu.
Yıllarca başta Avrupa ve Amerika olmak üzere dünyanın değişik ülkelerinde, Türkiye’ye dönük hakkaniyetsiz tavırlara paralel olarak algı operasyonları yapıldı, ama biz bu algıyı değiştirecek bir iletişim ağını kuramadık.
***
Mesela 15 Temmuz’da paralel çetenin Türkiye’ye yaşattığı kabusu görmeyen küresel bir medya duvarıyla karşı karşıya kaldık. Kısacası, o gece insanlarımızı katleden, tanklarla ezen eli silahlı ihanet çetelerinin kirli yüzünü dünyaya duyuracak küresel ölçekte bir kanala olan ihtiyaç bir kez daha ortaya çıkmış oldu.
Ne yazık ki gerek Avrupa’da, gerekse Amerika’da insanlar Türkiye’de yaşanan gerçekleri değil, FETÖ’cülerin yalanlarını öğrendiler.
Ama artık küresel bir yüzümüz var...
Türkiye’nin ilk uluslararası haber platformu olan TRT World, İngilizce yayın akışı, zengin haber ve belgesel içeriği ile dünya haberciliğine yeni bir bakış açısı getirmeyi, objektif ve cesur habercilik ilkeleri ile “küresel izleyicinin kanalı”olmayı hedefliyor.
Ortaya koyduğu yeni bakış açısı ile dünyada pozitif değişimin habercisi olarak haberin merkezine insanı alacak, aynı haberin farklı açılarını gösterecek uluslararası bir haber platformu olacaktır. Uluslararası prestijli kanallarda çalışmış tecrübeli ekran yüzlerini bünyesine katan TRT World, özellikle gelişen teknolojiyi yakından takip ederek izleyicilerine sosyal medya ve internet üzerinden de yayın yapmaya başlayan canlı TV kanalları arasında yer almaktadır.
***
TRT World salı gecesi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bizzat Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla ve de görkemli bir törenle yeni bir sayfa başlattı.
Başından beri kanalın oluşumunda önemli bir sorumluluk üstlenen Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Eren’in konuşmasındaki şu cümle, galiba TRT World’ün temel hedefini belirleyen en anlamlı cümleydi: “TRT World, yerli ve milli duruşuyla adaleti, hakikati, vicdanı, insanı ve ve cesareti merkeze koyan habercilik anlayışıyla yola çıktı. Bu yaklaşım, uluslararası medyanın büyük ölçüde tek bir akıl olarak hareket ettiği ve belli kodlar üzerinden dünyayı okuduğu habercilik anlayışına bir itirazdır.”
Konuşmasında TRT World’ün çok büyük bir sorumluluk yüklendiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kanalın hikayeyi yeniden anlatacağını, mikrofonu konuşturulmayanlara uzatacağını, kamerayı gösterilmeyenlere çevireceğini ve sessiz yığınların sesi olacağını söyledi. TRT World’ün hikayesini Beştepe’de birlikte yaşadık, yeni umutlara yelken açtık. Ancak TRT World’ün nasıl bir ihtiyaca tekabül ettiğini Cumhurbaşkanı Erdoğan bir Afrika atasözü ile anlattı: “Sevdiğim bir Afrika atasözü vardır. Aslanlar kendi hikayelerini yazmadıkça, avcıların kahramanlık hikayelerini dinlemek zorundayız. Onun için aslanlar kendi hikayelerini yazmaya devam edecekler.”
Evet TRT World Türkiye’nin hikayesini yazmaya devam edecek.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.