Önüne gelen insana tecavüz edenler vardır.

Bunlar iğrençtir; ruh hastasıdır; sapıktır.

Bunlar Tecavüzcü Coşkun’lardır!

Bir de dünyaya tecavüz eden bir iğrenç vardır.

Bir de dünyanın Tecavüzcü Coşkun’u vardır.

Dünyanın Tecavüzcü Coşkun’u Sam Amca’dır!

Sam Amca denen ABD, dünyadaki ülkelere tecavüz eder.

O ülkelere zorla girer.

Zorla girdiği, işgal ettiği ülkelerdeki kadınların ırzına geçer.

Hem de kocasının gözü önünde karısına ve hatta karısının gözü önünde kocasına tecavüz eder.

Tecavüz konusunda her türlü iğrençliği sergiler.

İşgal ettiği Irak’ta yaptıkları buna bir örnektir.

ABD demek tecavüz demektir.

Tecavüz idamlık suçsa, en başta ABD idam edilmelidir!

Kaldı ki ABD sadece ülkelere, halklara tecavüz etmiyor.

Doğaya da tecavüz ediyor.

En başta onun yaptıklarıyla doğanın bekareti elden gitti.

Attığı atom bombalarıyla doğayı kirletti.

Attığı kimyasal, biyolojik bombalarla doğayı kirletmeye devam etti.

Ürettiği kozmetiklerle doğanın ırzına geçti.

Saldığı sera gazlarıyla doğayı zehirledi.

Ozon tabakasının delinmesine, buzulların erimesine, yağmur ormanlarının zarar görmesine sebebiyet verdi.

Sonuçta ne oldu?

Dünyanın iklimi değişir oldu.

Dünya giderek ısınır oldu.

Dünyada hiç görülmedik doğa olayları görülür oldu.

Dünyanın bazı yerlerini hiç görülmedik seller aldı.

Dünyanın bazı yerleri hiç görülmediği kadar kurak kaldı.

Dünyanın dengesi şaştı.

İşte içinde yaşadığımız doğanın bu kötü gidişini durdurabilmek için, geçtiğimiz yıl Paris İklim Anlaşması imzalanmıştı.

Çünkü bilim adamlarına göre, doğanın bu kötü gidişi durdurulamazsa, dünyamız gelecekte yaşanılamaz olacaktı.

Bu durumda uzayda yeni bir yaşam alanı bulunamazsa, insanlık da yok olacaktı.

Bunu dile getiren bilim adamlarının başında dünyanın en değerli profesörlerinden Stephen Hawking geliyor.

Gelecekle ilgili öngörülerine büyük değer verilen astrofizikçi, evrenbilimci Stephen Hawking, insanlığın geleceğiyle ilgili hiç de umutlu konuşmuyor.

Evet, içinde yaşadığımız doğanın bu kötü gidişini durdurabilmek için, geçtiğimiz yıl Paris İklim Anlaşması imzalanmıştı.

Gelin görün ki ABD’nin yeni Başkanı Donald Trump, bu Paris İklim Anlaşması’nı tanımayacağını açıkladı.

Hatta ABD’nin yeni Başkanı Donald Trump, Çevreyi Koruma Ajansı’nı bile askıya alacaktı.

Bu demektir ki ABD’nin doğaya tecavüzü durmayacak.

ABD yine Tecavüzcü Coşkun’luk yapacak!

Doğada önüne geleni kirletecek.

Havayı daha da kirletecek.

Suları daha da zehirleyecek.

Buzulları daha da eritecek.

Yağmur ormanlarına daha da zarar verecek.

Kısacası, doğayı daha da yaşanmaz hale getirecek.

Bilim adamları, “Böyle giderse doğamız yaşanılır olmaktan çıkacak” diye bas bas bağırıyor.

Ama ABD’nin yeni başkanı bu uyarılara hiç aldırmıyor.

Bilim adamları, “Bu gidiş durdurulamazsa insanlık yok olacak” diyor.

ABD’nin yeni başkanı bu uyarıya da hiç tınmıyor.

O yine bildiğini okumaya devam ediyor.

Doğanın da insanlığın da sonunu hazırlıyor.

Eğer ABD denen bu devlet yıkılmazsa, yıkılacak dünya.

ABD yıkılsın ki yıkılmasın dünya.

Gerçi “ABD yıkılmaz” diye düşünenler çoğunluktalar.

Ancak bunlar, tarihte ne yıkılmaz denilen devletlerin yıkıldığını da unutmasınlar.