Son yıllarda bizdeki Müslümanlar arasında bir giyim tarzının hızla yayıldığını görüyorum.

Ben bu giyim tarzına “başı kapalı, bedeni çıplak” diyorum!

Önce şunu belirtmeliyim ki, herkes nasıl giyinmek istiyorsa öyle giyinsin.

Yazarlık yaşamım boyunca herkesin giyiminde, yaşamında, düşüncesinde özgür olmasını savunduğumu bilenler bilir; ama bilmeyenler de bilsin.

Ancak kimse de giyimine, yaşam tarzına Müslümanlığı alet etmesin.

Başı kapalı, bedeni çıplak olanlar “Tesettürlüyüm” demesin.

Dindeki tesettür örtünmektir; başını ve hatların belli olmayacak şekilde bedenini kapatmaktır.

Başı kapalı bedeni çıplak dolaşanların vaziyeti ise, tesettürlü olmak değil komik olmaktır.

Saçı kapatalım; ama geri kalan her yer açık dolaşalım.

Saçımızın bir teli bile görünmesin; ama mahrem yerlerimizi bile gösteren açık kıyafetleri giyip kuşanalım.

Başımız kapalı olsun; ama bedenimizi olduğu gibi gösteren şeffaf kıyafetler giyelim.

Kıvrımlarımızı olduğu gibi belli eden dar mı dar kıyafetler giyelim.

Derin mi derin yırtmaçlı etekler giyelim.

Modaya uyup her tarafı yırtık dar pantolonlar giyelim.

Dekolte kıyafetlere bürünelim.

Yüzümüzü gözümüzü çokça boyayıp süslenelim.

Olabildiğince seksi görünelim.

Ondan sonra da “Tesettürlüyüm” diyelim.

Bu kadar komikliğe bilmem ki ne diyelim?

Ya başı kapalı olanların, herkesin gözü önünde sevgilileriyle uzun uzun öpüşmelerine ne diyelim?

Bırakın öpüşmeyi, alenen sevişmelerine ne diyelim?

Bir parka gidiyorsun; bir de bakıyorsun başı kapalılar sevgilileriyle sarmaş dolaş oturuyor.

Erotik fıkralar, yılışık şakalar, isterik kahkahalar gırla gidiyor.

Onu da geçtik, bu gibiler birbirleriyle adeta sevişiyor.

Adeta yatak odasındaymış gibi hareket ediyor!

Parklar yatak odam, banklar karyolam dercesine davranıyor!

Bir vapura biniyorsun; bir de bakıyorsun başı kapalılar sevgilileriyle ulu orta oynaşıyor.

Kimseden çekinmiyor.

Açık saçık konuşma deseniz onlarda.

Argo, küfür deseniz onlarda.

Başı kapalı, dili küfürlü, bedeni süslü bu tipler hızla çoğalıyor.

Süslümanlar hızla artıyor!

Süslümanlar “çalsın sazlar, oynasın kızlar” türü bir yaşam sürüyor.

Süslüman erkeklerin, başı kapalı, bedeni çıplak hanımlarla müta nikahı adı altında metres hayatı yaşadıkları biliniyor.

Kendilerine bu hanımlardan harem kurdukları biliniyor.

Sonuçta Süslüman dediğimiz yeni bir tip doğdu.

Sözüm ona tesettür defileleri de Süslüman dediğimiz bu tiplere hizmet eder oldu.

Süslüman erkeklerin kendilerine Adnan Oktar Hoca’yı örnek aldıkları anlaşılıyor!

Süslüman kızların kendilerine Adnan Hoca’nın kediciklerini örnek aldıkları görülüyor!

Bu gidişle Süslüman kızlar Adnan Oktar Hoca’nın kedicikleri gibi olacak!

Bedensel çıplaklıkta kimsenin yarışamayacağı kadar çıplak olacak.

Süslümanların bulunduğu yerler çıplaklar kampına bile rahmet okutacak!

Hani nasıl Adnan Oktar Hoca çalıyor, kedicikler en seksi biçimde oynuyor; işte Süslümanların bulunduğu yerler öyle olacak.

Vur patlasın, çal oynasın türündeki yerler gibi olacak!

Giderek Müslümanlar Adnan Oktar Hoca ile kediciklerine benzemektedir!

Gelecek Adnan Hoca’nındır; istikbal kediciklerdedir!