Haşmet Babaoğlu

Haşmet Babaoğlu

Kişiliksiz!

Kişiliksiz!

Pazar notları:

Suskunsun... Çünkü söylemek istediklerin içinde biriktikçe birikti; taşıp söze dökülse seni deli sanacaklar.

***

Gevezesin... Çünkü sözü bir zırh gibi kuşanıp saldırıları atlatmaya çalışıyorsun; esas düşüncelerini kendine saklamanın başka yolu yok!

***

"Beni başkalarıyla karıştırma!" diyorsun. Mecburum.
Çünkü sende bir "sen" yok!

***

Coşkuyu elimizden aldılar; yerine ne yapacağını bilemeyen; gayesiz, odaksız bir hiperaktivite koydular. Oysa coşku "dağları yerinden oynatan iman"ın bir parçasıdır.

***

"Konut" diyorlar. Sanki yerimizden yurdumuzdan atılmışız da, oraya "konmuş" veya "kondurulmuşuz" gibi. Eh, haksız da sayılmazlar. Kuleler, kafesler...
"Ev" olabilir mi onlar?

***

Hani ev sığınmak içindi? Ne çok insan evinden kaçıyor, dışarılara sığınıyor. Ne çok insan evine girmek istemiyor. Gövdeyi bir çatı altına sokmak kolay. Fakat evine "ruhen" yerleşebilenler ne kadar az! Ne mutlu onlara!

***

Evini değiştirmiş, arabasını değiştirmiş, hatta işini bile değiştirmiş, tabii sürekli kullandığı hapları ve beslenme rejimini de değiştirmiş fakat hayatından yakınmaları değişmemiş. Ona önce hayata bakışını, hemen ardından da hayat tarzını değiştirmesi gerektiğini söylüyorum. İntihar etmesini önermişim gibi bakıyor bana...

***

Sözlerimiz ne kadar cüsseli, ne kadar parlak.
Davranışlarımız ne kadar cılız, ne kadar soluk. İnsan bunu fark ettiğinde mahcup oluyor.
Biliyorum; "Neyse ki, günümüzde mahcubiyet çok kısa süren bir duygu" diyeceksiniz. Haklısınız.

***

Geleneğin "hikmetli sözleri" gitgide sosyal medyanın gönül çalıcı aforizmalarına dönüşüyorlar.
Ne yazık! O sözler biz yattığımız yerden "like"layalım diye değil, sarsılıp kendimize gelelim diye söylendiler.

***

Kişiliğimizin bir "birikim"in sonucu oluştuğunu sanırız. Ne yaygın bir yanılgıdır!..
Oysa vazgeçtiklerimiz, kaldırıp çöpe attıklarımız, sırtımızı çevirip yürüyüp gittiğimiz ne varsa, oradan başlar kişiliğimiz.
Özenle gerçekleştirilmiş bir tasarrufun sonucudurlar.
O yüzden durmadan biriktiren, asla vazgeçmeyen günümüz insanı kişiliksizdir.

***

Kar her şeyi örtüyor, deriz. Bu kalıbı severiz. Yanlış! Her şeyi değil... Karla üzerlerindeki örtünün kalktığı şeyler de var:
Merhamet. Mesafenin ürpertici hakikati.
Ve hasret duygusu mesela.
(NOT: Pazar notlarıma veda törenim burada sona erdi. Yukarıdakiler 2016'dandı. Artık hepsi geçmişte, bazıları internet ortamına kalacaklar.)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Haşmet Babaoğlu Arşivi