Ahmet Kekeç

Ahmet Kekeç

‘Böyle bir Başbakan mı vardı?’

‘Böyle bir Başbakan mı vardı?’

Rahmetli Attila İlhan olsaydı, “Önder” ifadesine mutlaka bir şerh düşerdi... “Nedir bu Reis kültü?” diyenlerin kulağına küpe olsun.

Rahmetli, “Führer” diyemeyenlerin “Önder”de karar kıldıklarını anlatırdı ballandıra ballandıra... Kemal Kılıçdaroğlu ve avenesinin “Hangi Atatürk” kitabını okumalarında yarar var. “İnce Memed”le olmaz...

Farklı bir Mustafa Kemal’le karşılaşacaklardır ve “Bizim neremiz Atatürkçü?” diye sorgulamaya başlayacaklardır.

Seçme yetkim olsaydı, “Gazi” sıfatını kullanırdım.

Cumhurbaşkanı Erdoğan öyle yapıyor, Mustafa Kemal’den bahis açıldığında, “Gazi Mustafa Kemal” diyor. Bence doğrusunu yapıyor.

Bakın, CHP’li tozutukların “Ulu Önder” sıfatıyla yabancılaştırıp uzaklaştırdıkları Gazi Mustafa Kemal ne yapmış?

Serbest Fırka’yı kurma talimatını verdiği Fethi Okyar’ı karşısına alıp, “Ben son tahlilde CHP’liyim. Görev sürem sona erdiğinde partimin başına geçeceğim. Dolayısıyla, CHP konusunda tarafsız davranmamı bekleme benden!” diye sıkı bir pazarlığa girişmiş.

Bunu nerden mi biliyorum?

Fethi Okyar’ın kendisi anlatıyor.

Hani, İsmet Paşa’nın mızıklanmaları sonucu kapatılan Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın kurucusu ve lideri...

Diyor ki Fethi Bey, “Partiler arasında taraf tutmayacağınız sözünü veriyor musunuz diye sorduğumda, bu konuda bir taahhütte bulunamayacağını söyledi.”

Elbette bir taahhütte bulunamazdı.

Mustafa Kemal, Cumhurbaşkanı da olsa, “Atatürk” ismini de taşısa, son tahlilde CHP’liydi. Cumhurbaşkanlığı sona erdiğinde ya da kendi isteğiyle görevi bıraktığında, siyasete CHP’de devam etmeyi düşünüyordu.

Çünkü “partili Cumhurbaşkanı”ydı.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun “öyle şey olmaz” dediğinden...

Mustafa Kemal’in, Fethi Okyar’a verdiği cevabı “Ulu Önder’in öngörüsü” diye alkışlayan zevat, fiili durum karşısında hafakanlar geçiriyor.

Olmuş işte.

Sadece Atatürk değil... İsmet İnönü de partili Cumhurbaşkanıydı...

Ki, aynı zamanda “ezeli ve ebedi genel başkan” sıfatını taşıyordu. Neredeyse on beş günde bir Başbakan değiştirirdi, devri sabık yaratırdı, kimlerin parti kurmaya mezun olduklarını belirlerdi, muhalefet partilerinin içişlerine karışırdı.

Kemal Bey’e sorsak, “Partili Cumhurbaşkanı olarak İnönü’nün CHP’deki tasarrufları nelerdir?” diye... Bilemeyecek.

Mesela, bu tasarruflar çerçevesinde Başbakanlığa getirilen Hasan Saka’yı hiç duymamış. “Böyle bir Başbakan mı vardı?” diyormuş çevresine.

Hasan Saka’yı bilmeyen Kemal Bey, gariptir, tescilli ajan Parvus Efendi’yi “Türk büyüğü” sanıyor... Bir vakitler, rakibi Erdoğan’a, “Ne yani, Parvus Efendi değerlerimiz arasında değil midir?” diye çıkışıyordu.

Bitmedi...

Celal Bayar da, ilk iki isim gibi, “partili Cumhurbaşkanı” sıfatını taşıyordu ama “yürütme”yi çekip çevirme işini parlamento grubuna, yani Adnan Menderes’e bırakmıştı.

Özalve Demirel, ha keza...

Partiliydiler.

Gül, partiliydi.

Partisiz ve “bağlantısız” isimler arıyorsanız, bir kalemde Cemal Gürsel, Cevdet Sunay, Fahri Korutürk, Kenan Evren ve Ahmet Necdet Sezer isimlerini sıralayabilirim.

İlki, cuntanın emriyle Cumhurbaşkanlığına getirildi.

İkincisi, “Silahlı Kuvvetler Birliği” adı verilen cuntanın adayıydı... Cuntaya sus payı olarak seçildi.

Üçüncüsünün adı vardı sadece. Kendisini ziyarete gelen kuvvet komutanlarına, “Darbe yapmak istiyorsanız, emekliliğimi bekleyin” demişliği vardır.

Dördüncüsü, darbeyle gelmişti.

Darbe yapıp yönetime el koyunca, önce “Devlet Başkanı” sıfatını kullanmış, 82 anayasasını onaylatınca da Cumhurbaşkanı oluvermişti.

Beşincisi, Bülent Ecevit’in dayatmasıyla seçilmişti. Ki, cumhuriyet tarihinin en etkisiz, en başarısız Cumhurbaşkanıydı. 2001 ekonomik krizinin de failiydi.

Hülasa...

Partili Cumhurbaşkanlarının görev yaptığı dönemler, aynı zamanda “kalkınma dönemleri”dir. Ama “Hasan Saka diye bir Başbakan mı vardı?” diyen birine bunu anlatmak, takdir edersiniz ki, o kadar da kolay değil!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Kekeç Arşivi