Duy da inanma... CHP, Aktütün’de askerlerimiz şehit olurken golf oynamayı sürdüren Orgeneral Aydoğan Babaoğlu meselesini Meclis’e taşımaya hazırlanıyormuş...

Pardon, taşımış bile...

Konya milletvekili Atilla Kart, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün yanıtlaması istemiyle, TBMM Başkanlığı’na çok güzel bir ‘yazılı soru önergesi’ vermiş.

Böyle bir işi de kim yapabilirdi?

Bir tek kişi yapabilirdi.

İlginç çıkışların ve tuhaf demeçlerin insanı Atilla Kart...

Kendisi, yanlış hatırlamıyorsam, hukukçudur.

Karizmatiktir.

Çok yakın bir arkadaşımın da arkadaşıdır; Allah eksikliğini vermesin.

Daha da önemlisi, ‘genel kabul’ün dışında şeyler söylemekle ünlüdür.

Diyelim ki, memlekette yeni ‘anayasa çalışmaları’ yapılıyor.

Herkes bir şey söyler. Atilla Kart daha değişiğini söyler.

Mesela şuna benzer şeyler söyler: ‘Yapılan şey anayasa değil, parti diktatörlüğünü tahkimat çalışmasıdır.’

Diyelim ki, Anayasa Mahkemesi toplantı yeter sayısını 367’ye çıkardı...

Herkes bir şey söyler. Atilla Kart daha değişiğini söyler.

Mesela, ‘aklın yolu bir’ der.

Biz de, hangi hukuka istinat ettiğini bilmediğimiz, korkarım bundan sonra da bilemeyeceğimiz bu karara ‘mutlak akıl’la varıldığını anlarız.

Peki, işin içinde başka hesaplar yok mudur? ‘İstenmeyeni engellemek’, bir önceki Meclis’e Cumhurbaşkanı seçtirmemek, parlamentoyu ‘büsbütün işlevsiz hale getirmek’ gibi?

Hayır yoktur.

Hem, Atilla Kart böyle alengirli işlere gelemez. ‘Aklın yolu bir’ diyorsa, aklın yolu birdir.

Böyle de ‘net’ ve ‘kılçıksız’ bir adamdır...

İşte bu net ve kılçıksız adam, şehit haberlerinin duyulduğu gün Antalya Serik’te golf oynamayı sürdüren Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aydoğan Babaoğlu’nun hava kuvvetlerine ait alanlarda ‘golf sahası’ yaptırdığına ilişkin iddiaları Meclis gündemine getirmiş.

Bu tarz bir harcamanın, şehitlerimizin anısına ‘en hafif deyimiyle saygısızlık anlamına geleceğini’ söyleyen Atilla Kart, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’e de çok kazık sorular sormuş, ‘Golf sahası için yapılacak harcamanın tutarı nedir? Bu tarz bir harcama yapılması keyfi ve sorumsuz bir davranışın dışında, aynı zamanda ‘görev ve yetkinin kötüye kullanılması’ anlamına gelmez mi?’ gibilerden.

Bakan bu soruları yanıtlayadursun, birkaç soru da ben kendisine sormak istiyorum.

Şimdilerde ‘askere vurmak’ moda...

Babaoğlu’nu eleştirmek ise çocuk oyuncağı.

Öyle ki, Babaoğlu’nu eleştirmeyene kız bile vermiyorlar.

Dürüst gazeteci Necati Doğru bile başımıza ‘anti militarist’ kesildi.

İyi de Atilla Bey, görev ihmali yaptığı ortaya çıkan askerle niza halinde görünmek için neden böyle bir zamanı seçtin? Neden askere vurmanın risk olmaktan çıktığı bu ‘karambollü’ dönemi kolladın?

Biraz geç kalmadın mı?

Niza halinde görünmeye can attığın askerler ve bazı yüksek yargı mensupları, bundan bir süre önce, senin de içinde bulunduğun Meclis’in açılışını boykot ettiler.

Bir tür ‘istiskal teşebbüsü’nde bulundular...

Bu meclis olmadan hiçbir şey yapamayacaklarını (uçak uçuramayacaklarını, tank yürütemeyeceklerini, golf oynamayacaklarını, terörle mücadele edemeyeceklerini) bile bile yaptılar bunu.

Neden bu konuyu da bir ‘soru önergesi’yle Meclis’e taşımadın?

Ha?

Neden Atilla Bey?