Bugün bendeniz başka sayfada konuşuyorum efendim, burada "alıntı" yapmakla yetineceğim.
Bakınız adam ne demiş:
"Çay demlemek yasaklanacak dense... Yüzde 80 hayır garanti... Kısır yapmak yasaklanacak dense... Kadınların üçte ikisinden hayır gelir... İzmir'de simide gevrekdemek yasaklanacak dense... Hayırlar tulum çıkar... Serpme kahvaltı yasaklanacakdense... Hayır patlaması olur... Masaları birleştirmek yasaklanacak dense... Hayır beş puan artar... Mangal yasaklanacak dense... Hayırlar zirve yapar..."

Bu son derece yaratıcı ve değerli fikirleri dikkate almıyorlar, gidiyorlar "bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine yaşamak için hayır" diye bir slogandan medet umuyorlar.
Ya da "evet çıkarsa sizi denize dökeriz" gibi tehditlerden.

Öbür tarafta adam "bugüne kadar cumhurbaşkanları hep tarafsız olmuştur" diye sallıyor.
Acaba Atatürk Çek Cumhuriyeti'nin, İnönü de Papua-Yeni Gine'nin mi başındalardı?
Yüzüne vurduk ama "Çanakkale'ye yedi düvel geldi, geçemedi. Yetkiyi bir tek adama verdik, gitti bir anlaşmanın altına imza attı, o gemiler kurşun atmadan İstanbul'u işgalettiler" balonunu uçurmayı sürdürüyor. Maşallah hiçbir tarih öğretmeninden de "hop dedik" sesi çıkmıyor.
Rauf Bey'in torunu falan yok mudur yahu şu adama iki laf edecek?
Cemal Paşa'nın torunu, peki sen neredesin?

Gözünü kırpmadan yalan söylemekten çekinmediği gibi, ne kadar yüzüne vurursan vur hiç tınmadan, bıkmadan usanmadan aynı yalanları tekrarlamak gibi bir de "tutarlılığı" var.
"Türkiye'nin en geniş adamı" Süleyman Demirel'i fersah fersah solladı geçti.

İnönü'ye "paşam, seçim mitinglerinde bir kerecik de Allah'tan sözet" demişler, o da kürsüden ayrılırken "Allahaısmarladık" demiş...
Bu da "halkın anlayacağı dilden" konuşmaya özen gösteriyor: Karadeniz'de yaptığı konuşmada "sandığa gideceğiz, fındık rengi olan kahverenginin altına güzel mührümüzü basacağız" demiş!
Demek ki Bursa'da ve Amasya'da evet çıkacak. Çünkü onların yeşile ya da kırmızıya basacak halleri yok.