Siyaset oligarşisinin varlığını unutmuştuk, kendini hatırlatıyor!
Malum, hem sivil/ asker bürokrasinin vesayetinden hem de "bürokratik oligarşi"den çok konuştuk, çok yakındık.
2002'de bir yol açıldı.
O günden başlayarak Erdoğan ve AK Parti uzun yolunda önüne çıkan bu engelleri kaldırıp bir kenara atmak için çok uğraştı.
Hırpalayıcıydı. Yara bere içinde kalındı.
Yanlışlar, yanıltılmalar birbirini izledi, doğruları görmek zaman aldı.
Her köşe başından FETÖ çıktı ama çok şükür ki, atılan her adımda millet Erdoğan'ın arkasında durdu, güç verdi.
Nihayet eski kuşakların hayal bile edemeyeceği şeyler oldu, vesayet rejimi sindirildi.
Geriye "bürokratik oligarşi"nin inatçı direnişi kalmıştı. O da yeni anayasa veCumhurbaşkanlığı sisteminin kabul edilmesiyle umarım ki, yavaş yavaş sönümlenme sürecine girecektir.
Bir de benim de yazılarımda sık sık hatırlattığım "sermaye oligarşi"si var.
Dar bir sermaye tekeli, belli aileler grubu, en tepedeki finans ve üretim karar mekanizması, para sahiplerinin her şeye tepeden bakan ve yönlendiren gücü, vd.
Nasıl ele alırsanız alın ama bu olgu demokratik rejimlerin "sahiciliği"ni şüpheli hale getiriyor ve iktidarları yıpratıyor.
Fakat şimdi sizi hayallere sürükleyeceğimi sanıyorsanız, yanılıyorsunuz.
Çünkü demokratik temsil sistemlerinin sermaye oligarşileriyle baş etmesi çok zor iştir. Ayrıca oligarkların global kapitalizmle göbekten bağları ve milli çıkarlar yerine çoğu zaman global çıkarlara hizmet ediyor olmaları da ciddi bir sorundur.
Anlayacağınız, karşılıklı uzlaşmalar, çatışmalar, çekişmelerle geçecek uzun yıllara ihtiyaç var.
Sürekli yeni sermaye kaynakları üretilmesi bu mücadelede hayati önem taşıyor.
Fakat hiç hafife alınmamalı!
Türkiye bu konuda da az yol almadı.
Şimdi gelelim bana bunları yazma ihtiyacı duyurtan esas konuya...
Yani çoğu zaman unuttuğumuz veya görmezden geldiğimiz o noktaya...
Kavurmacı'nın tuhaf tahliyesi, Boydaklar konusu, "Fetö'nün siyasi ayağı var mı?" sorusu ve daha birçok şey toplumun ve AK Parti'nin önüne ister istemez "siyaset oligarşisi" meselesini de getirip koydu.
Olay şöyle özetlenebilir...
Her partiyi, her iktidar odağını yönetip yönlendirmeye alışmış, bunun için güçlü bir "network" oluşturmuş bir siyaset seçkinleri kesimi var.
Mücadele artık bu kesimi de güçten düşürüp devre dışında bırakmayı hedeflemeli.
Millet bunu istiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.