Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Operasyon Katar'la sınırlı değil

Operasyon Katar'la sınırlı değil

Bu iş tam “Katar sana söylüyorum, Türkiye sen anla” işi.

Mısır darbesinden sonraki en önemli hamlelerden biri. Mısır darbesinin uzantısı.

Mısır'ı çektiler aldılar, Suriye'yi bataklığa çevirdiler, şimdi aykırı duran Katar'ı terbiye ediyorlar.

Suud - Amerika, Mısır darbesinde de işbirliği içindeydiler, şimdi Katar'a karşı da.

İhvan ve Hamas...

Uzunca zamandan beri Amerika'dan Suud'a Körfez'e (Ve İsrail'e) kadar uzanan cephede “Bunları nasıl terörist ilan edebiliriz?” başlığı konuşuluyordu, bu noktada Türkiye ile Katar farklı duruyordu, şimdi Katar'ı boğuyorlar. Türkiye ile İhvan liderleri pazarlığının Washington'dan Tel Aviv'e uzanan alanda nasıl sıcak bir gündem oluşturduğu biliniyor.

Bu işler Amerika'da pişiyor, İslam coğrafyasına düşüyor.

Trump, kendi memleketinde yerden yere vuruluyor, Suudi Arabistan'da “krallar gibi” itibar görüyor.

Ve bu kadar çıplak mı denebilecek ölçüde, Trump'ın gelip gitmesinin hemen ardından operasyon başlıyor.

Bir süredir Körfez ülkelerinde, özellikle Birleşik Arap Emirlikleri'nde Türkiye aleyhtarlığı artık edep-haya ölçülerini gözetme gereği duymadan sürdürülmekteydi.

Suudiler'le ilişkilerimiz bir dargın bir barışık boyutlarında gelgit yaşamaktaydı. Ama Türkiye'nin Arap Baharını destekler duruşu, Suudi dünyasında hep bir ukde idi.

Nükleer müzakerelerde İran'a siper olmamız Suudiler'i daha çok rahatsız etmişti.

Son zamanlarda Türkiye'nin İran'la yaşadığı gerilim Suudilerle ilişkiyi bir nebze tamir etmiş gibiydi.

Ama Trump, bodoslama bir adam. O geldi, gitti, silahlarını sattı ve onun bodoslama üslubu, geldi oturdu coğrafyamıza.

Ne dendi kumpasın içinde rol alan şu 7 ülkeye acaba?

- Hele bir Katar'dan başlayın, mı dendi? Yedi'niz birden çullanırsanız nefes alamaz hale gelir Katar, sonrasına bakarız mı dendi?

- İran'a, Pers yayılmacılığına bakın, silahları kuşanın, mı dendi?

- Bu gidişe bir şekilde dur demezseniz, istikbaliniz karanlık, mı dendi?

***

Coğrafyamızdaki gelişmeler iyi gitmiyor.

Türkiye açısından da iyi gitmiyor.

Bu coğrafyada en sıcak ilişkimizin Katar'la olduğu bir vakıa. Maalesef o kadar daralmıştı alan. “Arap baharı” İslam ülkelerine kendi kendisi olma yolunu açacaktı. Yol kesildi ve yeniden “ülke ülke” format atılmaya çalışılıyor coğrafyamıza. 15 Temmuz da Türkiye'ye format atma girişimiydi.

Hiç kuşkusuz alan daraltma operasyonunun ana hedefinde Türkiye var.

Çünkü Türkiye bu coğrafyanın kendi kendisi olma mücadelesinde en etkin rolü oynama potansiyeline sahip.

Ama “iyi niyet”in yeterli olmadığı bir coğrafyadayız. Oynandı, oynanıyor, oynanabiliyor coğrafyamızla, bunun için uygun aktörler bulunuyor. Cezayir'in ümüğüne 1992'de çöküldü. İçerde aktörler bulundu. Mısır'ın hamlesi çökertildi, içerde aktörler bulundu. Irak, öylesine darbe yedi ki, belini ne zaman doğrultur bilinmez. Suriye öyle darbe yiyor ki, belini ne zaman doğrultur bilinmez.

İran ile Suudi Arabistan'ın, birbirine İsrail'den daha fazla düşman olmaları, bizim dünyamızın kapanmaz yarasını gösteriyor.

Ne olacak?

Türkiye'nin bir yandan Amerika ile, Avrupa ile (En derini Almanya ile) yaşadığı gerilimler bir başka alan daralmasını gösteriyor.

Katar krizinde Sayın Cumhurbaşkanı'nın gerçekleştirdiği telefon diplomasisi bir karşılık üretir mi? Suudlar ne der mesela?

Aslında çılgın bir gidiş bu. Ama gel de anlat bu çılgın gidişin değirmenine su taşıyan aktörlere.

Belki sorular şuraya gelip dayanacak?

- İhvan ve Hamas feda ediliyor mu?

Bu sorunun bir başka versiyonunda da şu soru olacaktır:

- İslam dünyasının İslam dünyası olma hamlesi bir başka bahara mı kalıyor?

Bugün şu cümleyi kurmak bir gerçeği ifade etmektir; tabii ki içimiz yanarak:

- Katar'ı dövmek sadece Katar'ı dövmek değildir.

Bu bir hamledir ve belki ardından gelecekleri öngörmek, basiretli kararlar vermek için kaçınılmazdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Taşgetiren Arşivi