Baştan söyleyeyim, böyle olmaz!
Kuzey Suriye'den Katar'a...
Washington'dan Pekin'e...
Musul'dan Riyad'a...
Dünyada bugün olup bitenleri anlık / tekil gelişmeler olarak ele alacaksak, yanmışız!
Çocuk kandırır gibi kendimizi kandırarak...
Bir iki gün şaşkınlık geçirip sonra olanları hafife almaya başlayarak...
Senaryonun bütününe bakmaktan kaçınarak...
Anlayıp çözemeyiz.
Daha önemlisi şu...
Sürekli başımıza bir şeyler gelmemeli!
Gelecek olanları görüp tedbir almalıyız.

Hiçbir gelişme birbirinden kopuk gerçekleşmiyor.
Geçen hafta bazı detaylara dikkat çekerek bu noktayı açmıştım, hatırlayacaksınız.
Dünyanın egemenleri kendi aralarındaki çatışmalara / çekişmelere rağmen yazdıkları senaryoları sabırla hayata geçirmeye çalışıyorlar.
Film eski, oyun uzun...
Ama bizim kimi tv yorumcularımız, siyasetçilerimiz, uzmanlarımız her seferinde "yeni bir oyun" gördüklerini sanıyorlar.
Dün siyasi çevrelerden gelen bazı yorumlara baktım ki, ne göreyim...
Şimdi de hafife almalar ve "uf oldu ama geçer!" türünden naiflikler başlamış.
Neymiş?
Suudi Arabistan ve müttefiklerinin Katar yaptırımlarını haklılaştırmak için yayımladığı liste her şeyin tezgâh olduğunu ortaya çıkarmış...
Liste o kadar ciddiyetsizmiş ki, bu böyle sürüp gidemezmiş...
E, ne bekliyordunuz?
Fakat olay ciddi.
Üstelik bu sadece bir Katar operasyonu değil.
Siz öyle sanıyorsanız, eyvah!

AK Parti Dış İlişkiler Başkanı Mehdi Eker demiş ki, "burada, üst mü alt mı bir akılişletiliyor!"
Gerçekten şaşırıyorum...
Bu operasyonun arkasındaki "akıl"la dalga geçmek veya şimdi terörist ilan edilen Karadavi'nin daha iki ay önce Suudlar tarafından ödüle layık görülmesindeki çelişkiye takılıp kalmak bize ne fayda sağlayacak?
Oysa biliyoruz...
Tetik çekilmiş, mermi yola çıkmış...
Bundan sonra nereleri vuracak? Asıl bu noktaya odaklanmamız gerekiyor.
Sürekli Trump'ın çelişkileriyle oyalanmak da yanıltıcı...
Trump'ı arkadan itenler ile devirmek isteyenlerin tamamının elleri bu krizin içinde.