Gençlere farklı öğütler
'Çok gezen mi çok bilir, çok okuyan mı çok bilir’ tartışmasını kökten çözün. Hem gezin, hem okuyun.
Üniversite size bir eğitim disiplini verir ama sizi hayata hazırlamaz. Okurken sizi hayata hazırlayacak antrenmanlar yapın. Ek işler, ek geziler, ek okumalar, ek uğraşlar geliştirin.
Bir cemaatiniz, grubunuz, ekibiniz, yol arkadaşlarınız, dostlarınız olsun. Tek başına yaşanmayacağını, tek başına mutlu olunmayacağını bilin.
Bireysellik ve yalnızlıktan kaçın.
İçinde bulunduğunuz cemaat, grup, ekip size soru sormanızı yasaklıyorsa, her şeye koşulsuz itaat etmenizi istiyorsa, akıl yürütmenizi istemiyorsa, oradan hemen kaçın. Size zarar verecek bir yerdesiniz.
Kim ki size hep aynı kitapları okutuyor, diğer kitapları yasaklıyorsa, başka fikirleri tartışmanızı istemiyorsa hemen ondan uzaklaşın. Sizin beyninizi yıkamaya çalışıyordur.
Soru sorun, hiç bıkmadan soru sorun. En aykırı soruları bile sormaktan korkmayın. Soru sormak sizi cesur yapar.
Her hafta tek başınıza doğaya çıkın.
Her ay tek başınıza bir şehre gidin.
Her yıl tek başınıza yurt dışına çıkın.
Merak edin, merak edin, merak edin.
Batı kültürüne hayran olmayın, koşulsuz düşman da olmayın.
Doğu kültürüne düşman olmayın, koşulsuz hayran da olmayın.
Tarihi merak edin ama tarihte takılıp kalmayın.
Hiçbir insanı kutsamayın, ilahlaştırmayın, tapınmayın.
Roman okuyun, masal dinleyin, ninni ile uyuyun.
Bilgisayar oyunlarında zekanızı zorlayacak oyunları seçin.
Sosyal medyadan kopmayın ama çok fazla takılırsanız sizi cahilleştireceğini unutmayın.
Her izlediğiniz filmin, her oynadığınız dijital oyunun, her aldığınız teknolojik aletin nasıl yapıldığını merak edin.
Din sizi ahlaklı yapmaz, nasıl ahlaklı olacağınızı öğretir. Gerisi sizin çabanıza kalmış.
Size ilk önce ‘Süphaneke’yi ezberletmeye çalışan annenize, Veda Hutbesi’ni ezberlemek istediğinizi de söyleyin.
Size domuz eti yemenin günah olduğunu üstüne basa basa öğreten babanıza, yalan konuşmanın daha büyük günah olup, olmadığını sorun.
Size sünnet diye misvak kullanmayı öğütleyen cami imamına, Peygamber Efendimiz'in en büyük sünnetinin ‘emin/güvenilir’ sıfatının olup olmadığını sorun.
Mezhep, meşrep, tarikat, cemaat, vakıf, dernek hayatı anlamanıza yardımcı olur. Onları kutsar, başkalarını düşmanlaştırırsanız en büyük zindanınız olur.
‘Ateist, deist, nihilist, faşist, nasyonalist’ kelimelerinin ne demek olduğunu araştırın, sonra da hepsinden uzak durun.
Padişahları, milli kahramanları, liderleri ilahlaştıranları da, şeytanlaştıranları da sakın dinlemeyin. Okuyun, kendiniz tanıyın, kendiniz karar verin.
Ahlak, size iyi bir insan olmayı öğretir.
Bilim, size hayatta kalmayı ve güçlü olmayı öğretir
Sanat, size hayatın inceliğini ve zevkini öğretir
Edebiyat, size nezaketi ve derinliği öğretir.
Felsefe, size zekanın haricinde aklınızı kullanmayı öğretir.
Hiçbirini ihmal etmeyin.
Adaletli olmayı, Müslüman olmanın şartı gibi görün.
Bir siyasi partiyi destekleyin. O partiye neden oy vereceğinizi sorgulayın. Aklınıza yatmıyorsa başka partiye oy verin.
‘Bir gün bu ülkeyi yöneten insanlardan biri ben olacağım, bunun için şimdi ne yapmalıyım, nasıl hazırlanmalıyım?’ diye her gün sorun kendinize.
Büyüklerinizin iyi ahlakını, meziyetlerini ve yeteneklerini örnek aldığınız gibi, onların hatalarını, yanlışlarını ve kötü yönlerini de görüp, tersini yapın.
Cehalet, bu dünyadaki en tehlikeli hastalıktır. Bu hastalığa kapılmamak için bilginin ve hikmetin peşinden koşmayı sakın unutmayın.
Başkasını eleştirmeden önce, kendi özeleştirinizi yapacak kadar cesur olun.
Aşkı önemseyin. Onun sizin iradeniz dışında, kalbinize yüklenmiş eşi bulunmaz, herkese nasip olmaz bir duygu olduğunu unutmayın.
Uğruna mücadele vereceğiniz bir ideal edinin. Bu idealin insanlığın faydasına olan bir şey olmasına dikkat edin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.