AK Parti gençleri daha fazla ciddiye almalı
Bu sene ben de devletin Kurban bayramı dolayısıyla verdiği 10 günlük tatil kararına uyarak bayramdan 3-4 gün önce kendime tatil ilan ettim ve Bursa-Balıkesir’i kapsayan küçük bir seyahate çıktım. Bu vesileyle çok sayıda insanla konuşma ve sohbet etme imkanı buldum.
Herkesin de tahmin edebileceği gibi konuşmalar genellikle AK Parti ve Türkiye’nin içinden geçmekte olduğu süreçle ilgili oldu. AK Parti’nin kurulduğu ilk günden bu yana, partinin yaşadığı bütün süreçleri, inişleri ve çıkışları yakından izlediğime inanıyorum. Açıkça ifade etmek gerekirse, hiçbir dönemde insanların kafasının bu kadar karışık olduğuna tanıklık etmedim. Özellikle bugüne kadar bütün seçimlerde AK Parti’ye oy vermiş insanların zihninde çok sayıda soru var.
Kuşkusuz en çok merak edilen durum, AK Parti’nin 2019 seçimlerine nasıl bir stratejiyle hazırlanacağı...
Öyle anlaşılıyor ki Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın son denemde partiye ilişkin metal yorgunluğu söylemi ve teşkilatların gençleştirilmesi çağrısı karşılık bulmuş. Ancak bu konuda bir takım endişeleri var, diyorlar ki “Muhtemelen cumhurbaşkanımız partinin ve belediyelerin yozlaştığına ilişkin şikayetler alıyor, bu yüzden de 2019 öncesinde acil tedbirler alma ihtiyacı hissediyor. Evet bu tedbirler önemli ve gerekli.
Ancak sadece partideki değişiklikler yeterli olmayabilir. Tıpkı kuruluş yıllarında olduğu gibi toplumun bütün kesimlerini kucaklayıcı ve daha özgürlükçü mesajlar verilebilirse 2019’da işimiz daha kolay olur.”
***
Seyahatim sırasında sohbet etme imkanı bulduğum hemen herkesin konuşmalarının ortak paydası, AK Parti ve gençler... Bu konudaki genel kanaat, partinin yeni genç kuşaklarla ilişki kurmada zaaf görüntüsü oluşturduğu yönünde. Öyle ki AK Parti’ye gönül veren insanların çocuklarında bile negatif bir algı var.
Mesela bir aileyle iki üç saatlik bir sohbet esnasında, çocukların anne-babalarına karşı kıyasıya bir AK Parti eleştirisi yapmaları açıkçası beni biraz endişelendirdi. Ailenin büyükleri partiye gönül vermiş insanlar ve onların hiçbir sorunu yok, ama çocukları farklı... Bu çocukların hemen hepsi Türkiye’nin en iyi üniversitelerinde okuyor ya da mezun olmuşlar. Ailenin halen Boğaziçi üniversitesinde okuyan oğlu bana bir saat boyunca AK Parti’nin kuruluş felsefesini anlattı. Özetle diyor ki: “Şimdiki AK Parti’yi kuruluş felsefesinde tarif edilen AK Parti ile buluşturmakta zorluk çekiyorum. Benim partim yasakçı olamaz, mesela en basitinden vikipedia neden yasaklanır biri bana bunu izah etmeli. Benim partim özgürlükçüdür, hakka-hukuka riayet eder, demokratik değerlerin öncüsüdür. Ama şimdi görüyorum ki toplumda bu konularda AK Parti’ye yönelik negatif bir algı var. Eğer bu algı yanlışsa parti çıkıp, demokratik değerlerin vazgeçilmez olduğunu, evrensel hukuk değerlerine bağlı olduğunu açıkça ifade etmelidir. Biz beş yıl öncesine kadar özgürlükler ve demokratikleşme konusunda, ekonomik kalkınmada dünyanın gıpta ile baktığı ülkelerden birisiydik. Şimdi bu özelliğimizi kaybettik, üstelik de demokratik dünya ile kavgalıyız.”
Konuşma uzun, özeti bu kadar...
***
AK Parti genç kuşakların bu sesine kulak vermeli ve acilen tedbir almalıdır. Yoksa belli bir süre sonra genç kuşakları tümden kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir.
Ayrıca 2011 yılına gelene kadar AK Parti’yi dünya ölçeğinde pırıltılı hale getiren de, milletine teveccühüne mazhar kılan da evrensel demokratik değerlerdir, hukuktur, özgürlük kalitesinin yükselmesidir. Aslında demokratik hukuk devleti olarak tanımladığımız bütün bu değerler zaten AK Parti’nin kuruluşunda ilkeselleştirdiği hedeflerdir. Eğer bugün bu ilkelerde bir zaaf görüntüsü oluşmuşsa, bunu tamir etmek ve yeni bir dinamizm oluşturmak AK Parti için hiç de zor olmayacaktır. Sadece irade koymak yeterli olacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.