Ülkemizde Ergenekon davası, Aktütün saldırısı gibi birçok önemli konu varken ABD seçimleriyle uğraşmak fantezi sayılabilir. Ancak bu seçimlerin sonuçları ve ABD’nin uygulayacağı politikalar dünyadaki herkesi kendi ülkelerindeki gelişmelerden daha fazla etkiler. Irak’ta ölen bir milyondan fazla insan hiçbir iç gelişmenin sonucunda hayatını kaybetmezdi. İnsanların ABD’nin bu ölçüde etkili sayılmasından rahatsızlık duyduklarının farkındayım. Eğer siz belirleyen konumuna değilseniz başkası bu rolü oynayacaktır ve dünya bir orkestra şefinin değneğine bakarak sazını çalacaktır.

Eğer olayı göründüğü gibi değerlendirirseniz şu sonuca varırsınız: Sıradan ABD yurttaşları kendi değer yargıları ve çıkarları yönünde bir başkan seçerler ve bu herkesin hayatını etkiler. ABD halkı dünyadaki karmaşık sorunlara değil kendi küçük dünyalarının sorunlarına çözüm aramakta ama bulduğu kişi tarihin seyrini değiştirmektedir. Hatta birçok ülkeyi yönetenlerin bu kişi tarafından belirlendiği söylenir ve ABD’den icazet almak neredeyse olağan hale gelir. Bu durum ABD’ye özgü değildir ve tüm demokratik ülkelerde süreç benzer biçimde işler, halk kendi dünyalarının sorun ve değerleriyle dünyanın yönetilmesini ister.

Demokratik olmayan ülkelerde sistem daha anlamlı değildir. Krallar doğuştan yöneticidir, diktatörler gücünü onu destekleyen etkin bir gruptan alır.

Amacım sistem tartışması yapmak değil. Sadece ABD başkanının seçiminde, görünen sürecin dışındaki bazı faktörlerin rol oynadığına işaret etmek istiyorum. Başkan seçimi öncesinde etkin çevrelerde dünyanın sorunları ve bunların nasıl çözüleceği tartışılır. Burada, zannedilenin aksine, sadece sıradan ABD vatandaşı konu değildir. Dünyanın geleceği hakkında karar verilirken herkes aynı yerdedir ama sonuca ulaşmak için bazıları kurban edilirken diğerleri kollanabilir. Mesela Irak’ın işgalinin bu kadar can kaybına neden olabileceği öngörülebilir ama bu karar vericilerin buradaki halka düşman olduğu anlamına gelmez. Gerektiğinde kendi halklarını da feda edebilirler.

ABD başkanı aslında belirlidir ama biz bilmediğimiz için seçim sonuçlarını merak ederiz. Yani önce uygulanacak politikalar belirlenip sonra bunu uygulayacak en uygun kadro göreve getirilmektedir.

Burada politika belirleyenlere tanrısal bir rol atfetmiyorum. Hesapları yanlış olabilir ya da projelerine uyan kişi başkan seçilemeyebilir. Farklı güçler değişik projelere sahip olabilir ve bir çatışma söz konusu olabilir. Eğer durum böyleyse zamanının ruhuna uygun projeler üretenler kazanır. Ayrıca bir politika uygulanırken sadece o ülkenin yurttaşları değil her ülkeden insanlar katkı yaparlar. Bunları hain ilan etmenin anlamı yoktur. Eğer bu gözle bakarsanız haritalar anlamını yitirir ve birkaç bölgeden ibaret bir dünya görürsünüz.

Yeni ABD başkanının McCain olacağını sanıyorum ve bu sonuca varırken dünyanın geleceğinin nasıl planlandığını ve bunun için en uygun politikanın ne olacağını tahmine çalışıyorum. Görünüş benim yanıldığım yönünde ve Obama önde. Seçim benim için bir sınav olacak.